25 Kasım 2024
  • Bartın2°C
  • Ankara-1°C
  • Bolu-1°C
  • Kastamonu-1°C
  • Zonguldak7°C
  • Karabük2°C

VALİ DİRİM, DEMOKRASİ NÖBETLERİNİN ÖNEMİNİ ANLATTI

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Bartın Üniversitesi tarafından Kültür Merkezi’nde  ‘Milli İradenin Zaferi, Yeni Dünya ve Yeni Türkiye İnşa Sürecinde 15 Temmuz’ konulu panel düzenlendi.

Vali Dirim, demokrasi nöbetlerinin önemini anlattı

15 Temmuz 2017 Cumartesi 17:24

Meydanlar ruh kazandırdı

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri münasebetiyle Bartın Valiliği koordinesinde Bartın Üniversitesi tarafından Kültür Merkezi Konferans Salonunda ‘Milli İradenin Zaferi, Yeni Dünya ve Yeni Türkiye İnşa Sürecinde 15 Temmuz’ konulu panel gerçekleştirildi. Edebiyat Ortamı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Av. Mehmet Ali Bulut moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan,  Ankara Kriz ve Siyaset Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol, Sosyolog Osman Arslan katıldı. Panelde Vali Nusret Dirim’in yanı sıra Bartın protokolü ve 15 Temmuz Şehidimiz Mustafa Yaman’ın ailesi katıldı. Yoğun ilginin olduğu panel Kırşehir’den gelen 15 Temmuz gazisi Ali Demirtaş, Kars’tan gelen 15 Temmuz Gazileri Ali Keleş ve Turan Göktağ düşüncelerini katılımcılarla paylaşmasıyla sona erdi. Panel sonrası Bartın Üniversitesi ve Bartın Gazeteciler Derneği işbirliğiyle Bartın’da Milli İradenin Yükselişi konulu fotoğraf sergisi açıldı. Sergi katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

img_5596.jpg

Bütün şehitlerimize; rahmet diliyorum

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan panelde ilk 15 Temmuz ve Vakit Geldi klipleri izlendi. Panelin açılış konuşmasını ise Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Uzun gerçekleştirdi. Rektör Uzun, konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Bugün 15Temmuz 2016 gecesinin, yani aziz milletimizin sokaklara, meydanlara inerek; namlulara, tanklara, helikopterlere, uçaklara karşı sadece, imanından aldığı güç ve çıplak elleriyle istiklali ve istikbali için bir kez daha verdiği destansı mücadelenin yıl dönümündeyiz. Bugün canı pahasına gözü dönmüş darbecilerle mücadele ederek ebediyete intikal eden 249 şehidimizin hatırasını yâd etmek ve kanlı darbe girişimini farklı yönleriyle değerlendirmek üzere düzenlenen panelde bir aradayız. Bu vesileyle başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere bu milletin istiklali uğrunda canlarını feda etmiş bütün şehitlerimize rahmet diliyorum.

Milletimiz, bizi yeniden aydınlığa taşıdı

Bundan bir yıl önce bu topraklarda, tarihe bir kahramanlık destanı olarak yazılan şanlı bir istiklal mücadelesi daha verildi. Türkiye’miz, güzel ülkemiz 15 Temmuz Cuma gecesi gizli ve sinsi bir biçimde devlet içinde ve toplumda örgütlenen Fetullahçı Terör Örgütü nün kanlı darbe girişimiyle bir facianın eşiğinden dönmüştür. 15 Temmuz gecesi ‘Ya istiklal, ya ölüm’ kararını yüreğinde vermiş ve her biri vatanı uğrunda canını feda etmeye hazır birer nefer haline gelmiş bu millet, sadece şanlı bir zafer değil, aynı zamanda geleceğini de kazanmıştır. Bir tek Anadolu değil, gözü bizde nice uzak diyarlar Üsküp, Şam, Bağdat, Bakü, Filistin’de- İslam’ın son kalesi için kıyama kalkmış, dua etmiştir. Cumhurbaşkanımızın olağanüstü kararlı duruşu ve liderliği etrafında kenetlenen milletimiz, kararlılığıyla ertesi gün bizi yeniden aydınlığa taşımıştır. Ne zaman dara düşsek, ne zaman bu toprakları bir uçtan bir uca sıkıntı sarsa, aynı ruh ve heyecanla yerimizden doğrulduğumuza, bütün sıkıntıları bertaraf ederek dimdik ayağa kalktığımıza bir kez daha şahit olduk.

img_5613.jpgİzin vermeyeceğiz

Şehit kanıyla sulanmış bu topraklarda, geçmişten aldığımız bu mirası, şan ve şerefle geleceğe taşımak için söz veriyor, Rabbimize bir kez daha böyle günlerler yaşamamak için dua ediyoruz. Asırlardır görüldüğü üzere bütün şer gözlerinin üzerinde olduğu zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Aynı zamanda ayakta kalmanın tek yolunun güçlü olmaktan geçtiği zor bir zamandan da geçiyoruz. Zayıflığa teslim olan toplumların söz haklarını da kaybettiği acımasız bir dünyadayız. Yaşananlar ne olursa olsun, geçmişte olduğu gibi 7 düvel de gelse üzerimize kat ettiğimiz yoları tahrip etmesine, bizi tekrar geri götürmesine izin vermeyeceğiz. Alın teri, bilgi, donanım, üretim ve yatırımlarla istiklalin korunabildiği günümüzde, ülkemize yakışır bir seviyeye ulaşmanın mücadelesini vermek durumundayız. Ülkemiz hamd olsun ki bugün; 15 Temmuz 2016’dan daha güçlü, kendi ayakları üzerinde durabilen, güvene ve istikrara fazlasıyla sahip bir noktaya geldi.

Minnet ve şükranla anıyorum

Önümüzdeki dönemde de üniversite olarak biz, bir yandan geçen dönemde elde edilen kazanımları kalıcı hale getirmeye çalışırken, diğer yandan da 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşmak için her türlü gayreti göstermeliyiz. Biz savaş değil barışa, çatışmaya değil dostluğa, nefrete değil kardeşliğe inanmaya devam etmeliyiz. Kardeşlik ikliminin hüküm sürdüğü bir ülke olarak, muasır medeniyetlerin üstüne çıkmak için var gücümüzle çalışmalıyız. Bu duygularla sözlerime, son verirken, başta 15 Temmuz şehitlerimiz olmak üzere bu toprakları vatan yapan bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyorum.”

img_5607.jpgMilletin sesini çıkarmayacağını zannettiler

Rektör Uzun’un konuşmasının akabinde kürsüye gelen Vali Nusret Dirim şu ifadeleri kullandı; “15 Temmuz’un üstünden tam bir yıl geçti. Şimdi çok daha iyi görüyoruz ki 15 Temmuz aslında bir darbe girişimden çok daha öte bir kalkışmanın ürünü. 15 Temmuz hiç kuşkusuz ülkemizin bir iç savaşa sürüklenmek istediği ve bu şekilde bölünmeye çalışıldığı hain bir girişimin tarihidir. Milletimiz ferasetiyle bu tehlikeyi gördü ve milli iradeye sahip çıktı. Ben 12 Eylül darbesinin, 12 Mart muhtırasının, 28 Şubat post modern darbenin bir tanığı olarak kesinlikle şunu ifade etmek istiyorum ki Türk milleti demokraside artık rüştünü ispat etmiş, dünyaya da bunu en güzel şekilde göstermiş bir millettir. Darbeciler, önceki darbelerde olduğu gibi milletin sesini çıkarmayacağını, sineceğini zannettiler.

Türk milleti geçmişte yaşananların tekrar yaşanamayacağını gösterdi

Milletin seçtiği cumhurbaşkanını, milletvekillerini daha önceki darbelerde olduğu gibi toplayıp belirsiz bir akıbete maruz bırakacaklarını zannettiler. Gururla ve minnetle ifade ediyorum ki şükürler olsun Türk milleti geçmişte yaşananların tekrar yaşanamayacağını gösterdi. Darbeler hiçbir zaman hiçbir topluma ya da o toplumun ekonomisine hiçbir zaman bir menfaat sağlamamıştır. Sadece o darbeyi gerçekleştirenler ya da onların taşeronlarına ve o darbeden nemalanan süper güçlere menfaat sağlıyorlar. Milletlerin geleceği bu şekilde yok ediliyor. Türk milleti bunu çok iyi anlamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla da meydanlara inerek onursuzca yaşamaktansa, namusunu, şerefini ayaklar altında çiğnetmektense canı pahasına dahi olsa bu mücadeleyi verme kararlılığını göstermiştir.

img_5588.jpg

Onlara hakkını teslim etmemiz lazım

Bartın Cumhuriyet Meydanı’ndaki Demokrasi Nöbetlerinde gördüğüm manzara nedeniyle gelecek kuşaklarımızdan da son derece umutluyum. O meydanlarda küçücük bebeklerin, çocukların uyutulduğunu ve annelerin, ninelerin nöbet tuttuğunu gördük. O meydanların adeta bir akdemi gibi ruh kazandırdığını düşünüyorum. 15 Temmuz öncesiyle 15 Temmuz sonrası arasında son derece büyük bir fark var. 15 Temmuz öncesi belki kuşkuyla baktığımız gençlerimizin gösterdiği o kahramanlık hepimizin göğsünü kabarttı. Onlar bu asil milletin onurlu bir bireyi olduklarını gösterdiler. Onlara hakkını teslim etmemiz lazım.

Türk milleti namusunu çiğnetmiyor

Bu topraklar üzerinde onurlu yaşamamızı sürdüreceğiz. Bizler asla Suriyeli kardeşlerimiz gibi vatanını terk edip, başka bir coğrafyada yaşamayı asla beceremeyiz. Bizler ya bu topraklarda geleceğimizi kazanacağız ya da bu topraklar için kendimizi feda edeceğiz. Bu milletimizin ortak duygusudur. O yüzden son derece umutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. 15 Temmuz’da 249 şehidimiz var. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bütün şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. Türk milletinin seçtiği temsilciler, Türk milletinin namusudur. Türk milleti namusunu çiğnetmiyor. Bundan sonra da çiğnetmeyecektir. Bunu bütün dünyanın algıladığını sanıyorum.”

img_5610.jpgPanele 4 konuşmacı katıldı

Yapılan konuşmaların akabinde de Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan Tarihte Gayrimeşru İktidar Hareketleri: ’15 Temmuz Başarısız Darbe Girişimi’ konusunda, Ankara Kriz ve Siyaset Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Seyfettin Erol Yeni Türkiye’nin İnşa Sürecinde 15 Temmuz Darbesize Dış Dinamikler Boyutu konusunda, şair ve yazar Arif At Bir Sanatçı Gözüyle Türkiye’de Darbeler konusunda ve Sosyolog Osman Arslan 15 Temmuz Darbesini Getiren Kültürel Arka Plan konusunda panel verdiler.

Milli İradenin Yükselişi konulu sergi açıldı

 Yoğun ilginin olduğu panel Kırşehir’den gelen 15 Temmuz gazisi Ali Demirtaş, Kars’tan gelen 15 Temmuz Gazileri Ali Keleş ve Turan Göktağ düşüncelerini katılımcılarla paylaşmasıyla sona erdi. Panel sonrası Bartın Üniversitesi ve Bartın Gazeteciler Derneği işbirliğiyle Bartın’da Milli İradenin Yükselişi konulu fotoğraf sergisi açıldı. Sergi katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.