ÜNSAL, ÇANAKKALE ZAFERİNİN 102 YILINI KUTLADI

Ünsal, mesajında şu ifadeleri kullandı: “Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi. – Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk: Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk. Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ... Hani, tauna da züldür bu rezil istilâ! 18 Mart 1915 Türk milletinin İngiliz’i, Fransız’ı, İtalya’nı, Rus’u, medenisi, yamyamı, Hindu’su anzakı kim varsa bir araya gelerek üzerimize çullanıp tarihten silmek istedikleri bir anda kendisini yaratan rabbine sığınarak şerefsizlere teslim olmamak için İman ve inancını namus ve şerefini korumak üzere bütün dünyaya gösterdiği asil ve şanlı direnişidir. Çanakkale Türkün Geçit Vermez Kalesidir * Bir destanın adıdır Çanakkale * Ateşle imtihandır Çanakkale * Tarihte benzeri çok az olan bir destanın adıdır. Çanakkale * İstiklal uğrunda, namus yolunda, * Can veren Mehmet`in yattığı yerdir! Çanakkale Modern silahlarla donatılmış orduların karşısında, ateş almaz tüfeklerle, patlamaz toplarla, yalın ayak, aç bir mide ile kazanılmış bir zaferdir. Çanakkale Mustafa Kemal gibi bir büyük insanın tarih sahnesine çıktığı, Seyit Onbaşı’nın 230 okka gülleyi sırtlanarak topa yerleştirerek bismillah ve tekbirle atılarak koca gemiyi sulara gömdüğü, Kurşunların havada çarpıştığı, Türk`ün kahramanlığının yazıldığı savaştır Çanakkale.

Mehmetçiğimiz her türlü övgüye layık

O senelerde memleketteki liselerin ve üniversitelerin çoğu mezun verememiş çünkü hepsi savaşta şehit olmuşlardır. Toplam savaşta verilen şehit sayısı kesin olarak bilinmemekte fakat tahminlere göre 250.000`in üzerindedir. Mustafa Kemal Paşa`nın dediği gibi savaşmaya değil İmanını, namusunu, hürriyetini korumak için ölmeye gelmiş bir millet ve tamamen çıkar amaçlı işgale gelmiş bir ordu. Bu şartlardaki şerefli mücadelede Cenabı Allah Türkü insanlığı yaptığı hizmetinden dolayı koruyup muzaffer kılmıştır Çanakkale zaferi, milletimizin iman ve azminin, din ve vatan sevgisinin unutulmaz belgesidir. Bu zafer, dini, vatanı ve bütün mukaddes değerleriyle yok edilmek istenen bir milletin kahramanlık destanıdır. Çanakkale zaferi tevhidin küfre ve hakkın batıla vurduğu en büyük darbedir. Avrupalı güçler, milletimizin çeşitli sebeplerle zayıf düştüğü ve birinci cihan savaşına sokulduğu bir zamanda İstanbul’u almak, Anadolu’yu ele geçirmek ve Müminleri yok etmek için bütün güçleriyle saldırıya başladılar. Fakat gücünü imanından alan ve şehitlik gayesi ile yanıp tutuşan Müslüman askerin kahramanca direnişiyle karşılaştılar. Düşmanların korkunç bombardımanları karşısında milletimizin aziz neferleri dinini, imanını, namus ve vatanını korumak için yılmadan şahadet şerbetini içinceye kadar direndi. Böyle bir azim ve gayreti gerçekleştiren Mehmetçiğimiz her türlü övgüye layıktır.

Uyanık olmalı ve çok çalışmalıyız

Yüce Rabbimizin: “Ey iman edenler, bir düşman topluluğu ile karşılaştığınız zaman, sebat edin ve Allah’ı çok anın ki, kurtuluşa eresiniz” şeklindeki müjdesine mazhar olan şehit ve gazilerimiz vazifelerini fazlasıyla yerine getirmişleridir. Çok zor şartlarda kazanılan Çanakkale zaferi unutulamaz. Çocuklarımıza Gelibolu’yu ve Çanakkale’yi iyi anlatmalıyız. Çünkü, özellikle günümüzde yabancı kültürün etkisinde kalan gençlerimizin bu konuları bilmesi gerekmektedir. Geçmişimizi unutarak tarihimizi yok saymamız çok büyük bir gaflettir. Zira sahip olduğumuz kültürün kaynakları, tarihi birikimimizden gelmektedir. O halde tarihî geçmişinden koparılmış bir millet, kimliksiz ve kişiliksiz bir topluluktur. Bu sebeple milletimiz asırlar geçse de, bir Malazgirt zaferini, bir İstanbul’un fethini, bir Çanakkale zaferini unutmayacaktır. Bu vatan bize böyle büyük zaferlerle emanet edilmiştir. Her karış toprağında şehit kanları vardır. Öyleyse vatanımızı ve varlığımızı korumak için daima uyanık olmalı ve çok çalışmalıyız.

Bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum

Omuz omuza vererek, kardeşlik duyguları içinde maddi ve manevi yönden güçlü olmaya ve yavrularımıza daha mamur bir vatan bırakmaya çalışmalıyız. Bu vesile ile bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor ve Efendimizin (sav) şu mübarek sözleriyle bitiriyorum; “Siz düşmanla karşılaşmayı arzu etmeyiniz, karşılaştığınız zaman ise sabır ve mukavemet ediniz. Çanakkale Deniz Zaferimizin 102. Yılı münasebetiyle; kazanılan zaferle Türk Milletinin bağımsızlığını koruyan canlarını, kanları vererek Türk Milletinin ilelebet yaşaması için bu Cennet Vatanı armağan eden, bizlere bu zaferi yaşatan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Din, Vatan ve Millet uğruna canlarını veren Şanlı ecdadımızı, tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve saygı ile yad ediyoruz. Ruhları Şad olsun Cenabı Allah onlardan razı olsun.”