ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ, REKTÖRÜ İSTİFAYA ÇAĞIRDI
Bartın Üniversitesi öğrencileri, Batman Üniversitesi Rektörünün İslami İlimler Fakültesine gönderdiği "öğrencilerin kılık-kıyafet hakkındaki" yazısını protesto edip, rektörü istifaya çağırdı.
23 Aralık 2017 Cumartesi 00:42
Bartın Üniversitesi öğrencileri, son günlerde "tesettür yasağı" iddialarıyla gündeme gelen Batman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Aydın Durmuş'a tepki göstererek, "öğrencilerin kılık-kıyafet hakkındaki" yazısını protesto etti. Arap Camii önünde gerçekleştirilen açıklamada, öğrenciler rektörü istifaya davet etti. Öğrenciler adına basın açıklamasını Mukayeseli Hukuk Doktoru Dr. Abdülmecit Karaaslan gerçekleştirdi. Karaaslan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı; “Bir dine inanmak ve onun gereği bir hayat tarzını benimseyerek yaşamak başta anayasamız olmak üzere bütün dünya anayasalarının en temel hak olarak gördüğü bir insan hakkıdır. Devletler, devlet adamları, hükümet görevlileri ve kanun uygulayıcıları dini meşruiyetin kaynağı değildirler. Bir insanın nasıl inanacağını, nasıl ibadet edeceğini, nasıl giyineceğini, ne yiyip ne yemeyeceğini inandığı dinin temel metinleri ve Kutsal kitabı belirler. Ya da inandığı ideoloji ve felsefenin temel ilkeleri belirler. Devletlerin halkı inançsal olarak nizama sokacak sübjektif ideolojileri olamaz. Dünya ideolojilerden çok çekti. Milyonlarca insanın canına mal oldu hala da olmakta...
Birçok maddi kayıp yaşandı
İnsanlar bireysel dini hakkını yaşarken başkasına zarar verme durumu söz konusu olursa devletin bir takım sınırlandırıcı düzenleyici önlemleri olmakla beraber burada ferdin inancı ve umumun selameti düşünülerek ne ferde ne de umuma zarar vermeden orta bir yol bulunmaya çalışılır. Bu konuda alınacak akla gelen onlarca tedbir varken kolaycılık yapıp doğrudan yasaklama cezalandırma yoluna gitmek hak mağduriyetlerine sebep olabilir. En basitinden güvenlik önlemi olarak arabalardaki cam filmi yasaklanmak istenmiş, verilen tepkiler üzerine geri adım atılmıştır. Bu arada birçok maddi kayıp yaşanmıştır. Acele alman bir karar devletin istikrarlı anlayışına hafif de olsa zarar vermiştir. Zararın neresinden dönülürse kardır hesabı isabetli de olunmuştur.
Anayasada garanti altına alınmış değil
Buna benzer olarak Ülkemizde yarım asırdan fazla zamandan beridir yaşanan İslam dininin tesettür-örtünme emri ve örgün eğitimin her düzeyinde yaşanan örtünme yasağı, binlerce mağduriyetin yaşanmasına sebep olmuştur. Sayısız hak mücadeleleri sonucu bir son yıllarda bir serbestiyete de kavuşulmuştur. Ama bu durum anayasada açık ve seçik olarak garanti altına alınmış değildir. Birileri hala anayasanın laiklik ilkesinden hareketle bu yasağı tekrar geri döndürme hayalleri kurmaktadır. Bundan dolayı bir takım kendini bilmez sesler hala yerli-yersiz şikayetlerle bu özgürlüğü dolaylı olarak engellemek istemektedir. En son Batman üniversitesinde sayısı çok az, yüzünün bir kısmını örten İslami İlimler fakültesi kız talebelerine güya güvenlik sorunu oluşturuyorlar, terör örgütlerinin elemanı olabilirler bahanesiyle üniversite kıyafet yönetmeliği gereği soruşturma yapılması istenmiştir.
Kendini aklamaya çalışıyor
Gerekçe olarak yapılan şikâyetler dile getirilmiştir. Bunu yaparken de işi güya "teklif onlardan geldiye..." getirtmek için önce İslami İlimler Fakültesi’ne farklı branştan atanan dekan vasıtasıyla Rektörlüğe yazı yazdırılmış, sonra da güya onların isteği üzerine kısaca kıyafet yönetmeliğinin gereği neyse yapılsın yazılı emri verilmiştir. Olayın basına sızması ve arkadaşlarını koruyan üniversite öğrencilerinin protestosu üzerine güya basma bilgi sızdırdı diye soruşturma açılarak bir öğretim üyesi açığa alınmış üçte iki maaştan kesme cezası uygulanacağı ifade edilmiştir. YÖK denetleme Kurulu olaya el koyunca da Sayın Rektör Prof. Dr. Aydın Durmuş agressifane bir basın açıklaması yaparak bu olayda terör örgütlerinin kumpası var diyerek kendini aklamaya çalışmıştır.
Görevden alınmasını istiyoruz
Öğrenciler girişlerde özel alanda yüzünü açarak kontrol edilsin diye güya sözlü uyarı yaptığını ifade etmiştir. Madem talebeleri mağdur etmek amacı yoktuysa baştan bu önlemi de yazılı olarak bildirseydi ya... Ya da tamamen hepsini sözlü bildirseydi ya... Biz, "Bartın-Batman Kardeştir.", "Bugün birimizin sorunu yarın hepimizin sorunu" sloganından yola çıkarak bu Rektörün diğerlerine ibret olsun diye görevden alınmasını istiyoruz. Ya da bu yaptığından özür dilemesini istiyoruz. Sayın Aydın Durmuş'a yine soruyoruz: "Sınırsız dekolte kıyafeti ile kıyafet yönetmeliğini çiğneyen öğrenci veya öğretim elemanlarına da benzeri yazılı uyarıyı yaptınız mı?" Bu rektör, anayasamızdaki eşitlik ve tüm dünya adalet vicdanındaki ilkeleri hatırına hiç getirmiş midir?
İnanç kuralına niçin saygı duyulmuyor
Bu öğrencilerden biri, hayat tarzını değiştirme ihtiyacı hisseden kendi kızı da olabilirdi. Veya mevcut anayasamızda memurların şapka iktisası/giymesi hakkında inkılap kanunu var onu uygulayarak görevine gider gelirken fötr şapka takıyor mu? Teröristin terör yapabilmesi için ille de belli bir kimliğe mi bürünmesi lazım! Niçin Tüm dünyada İslam’ın giyinme sembollerinden biri olan yüzünün bir kısmını örtmek onun ilgisini çekiyor. Ya da geniş pardesü üzerine başörtü giyip şehevi bakışlardan kurtulmak için gözüne koyu gözlük takan ve böylece İslam'ın tesettür emrini ağla ve ideal derecede takva kurallarına göre yaşamak isteyen öğrencileri terörist gibi yaftalanmasına sebep oluyor. Herkes modern bir tarzda olmak zorunda mıdır? Geleneği muhafaza da bir erdem değil midir? Ayrıca dinimizin en meşhur 4 mezhebinden üçüne göre yüzün bir kısmını örtmek farz olarak kabul edilirken bu inanç kuralına niçin saygı duyulmuyor?
Buna insan hakkı denilemiyor mu?
Avrupa gibi ülkelerde rahibeler, İsrail gibi dünyanın en çatışmalı alanında İsrailliler çarşafa benzer Yüzünü kapatacak şekilde tesettür uygulamasına izin verirken Türkiye gibi Hanefiliğin çok olduğu, bu tür uygulamaların parmakla sayılacak kadar az olduğu ülkede bunu hazmedemeyenlere bu da bir insan hakkı denilemiyor mu? Bilindiği gibi üniversitelerde 20 yıldan beri güvenlikçi istihdam edilmekte olup sayıları pek de azımsanmayacak kadar boldur. Üniversitelerin bütçeleri de öyle pek hafife alınacak miktarda değildir. Böyle bir soruşturma-cezalandırma emri çıkaracağına kampus ve ana derslik ve bina kapılarına mevcut güvenlikçilerin yanında bir bayan görevli ve portatif paravan koyup bu tercihte olan öğrencilerin kimliğini kontrol ettiremez mi! Niçin durumdan vazife çıkarıyor.
Toplumun hakkı için bireyin hakkı feda edilemez
Bunun sebebinin altında acaba dekoltelileri şikayet etmeyen diğer dindar görevli ve öğrenciler mi var. Biz mi suçluyuz şikayet etmedik diye... Eğer böyleyse şikayet ediyoruz: "Dekoltelilere de mevcut kıyafet yönetmeliği uygulansın! Eğer onlara da uygulanmayacaksa ikisi de serbest olsun güvenlik önlemini düzeltsin... Bireyin hakkı için toplumun, toplumun hakkı için bireyin hakkı feda edilemez. Bir orta yol bulunur. Ki bulmak isteyene onlarca orta yol denge var. Açık öğretim ve Üniversite sınavlarında nasıl güvenlik önlemi almıyorsa sınavlara kimlik ile giriliyorsa bu sayısı az öğrenciler için "halka hizmet hakka hizmettir" sloganı dâhilinde yapılır.
Gerçekler göz ardı edilmemeli
Sayın Bartın halkı ve Müslüman kardeşlerim! İstisnalar hariç insaflı Batılılar bizden Müslüman gibi Müslüman olmayı bekliyor ve ona göre bireysel dini tercihimize saygı duymak istiyor. Öte yandan bizde bir takım Müslüman kendini bilmez nadanlar kendi dininin inanışına saygı duymadığı yorumunu bize yaptıracak davranışlarda bulunuyor. Buna çok üzülüyoruz. Sayın rektörü istifaya veya özre davet ediyor, Evrensel gerçekleri göz ardı etmemesini istiyoruz. Saygılarımızla... Katıldığınız için hepinize teşekkür ederiz.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.