TUNÇ; ‘MUHARREM İNCE ÖNÜNÜN AÇILMASINI İSTİYORSA EVET DEMELİ’
Milletvekili Tunç, anayasa maddeleriyle ilgili eleştirilere yanıt vererek Milletvekili İnce’ye yüklendiAK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Halk Oylaması süreci kapsamında Bartın basını ile kahvaltıda bir araya geldi.
27 Mart 2017 Pazartesi 14:01
AK Parti Bartın İl Başkanlığı tarafından basın mensuplarına yönelik kahvaltı programı düzenlendi. Nife Cafe'de gerçekleştirilen programa AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, Bartın Belediye Meclis Üyesi İlker Camcı, AK Parti İl Başkan Yardımcısı Murat Yıldırım ve basın mensupları katıldı. Sohbet havasında geçen kahvaltı programında Milletvekili Tunç, 16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandum ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.16 Nisan’da gerçekleştirilecek olan referandumda değişecek maddelerle ilgili eleştirilere yanıt veren Milletvekili Tunç, basın mensuplarının sorularını içtenlikle yanıtladı. Cuma günü ilimizde miting gerçekleştirecek olan CHP Milletvekili Muharrem İnce ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen CHP Genel Başkanı seçilemezse Milletvekili de olamayacak. Partinin başına hadi bir kez döner. 7 kez kaybedip dönebilir mi? Onun için bu sistem öncelikle CHP’de tek adamlığı sona erdirecek bir sistem. Muharrem İnce önünün açılabilmesi için evete oy vermeli” dedi.
Kimin olduğu belli olmayan metinler dağıtılıyor
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren AK Parti İl Başkanı Hüseyin Manav; “Sayın Milletvekilimizle birlikte basınımızla bir araya gelelim ve anayasa referandumu ile ilgili sorular nelerdir konuşalım istedik. Sayın Vekilimiz hakikaten anayasa değişikliğinin taslağından anayasa komisyonuna, oradan meclise ve halkın önüne gelmesine kadar her kademesinde bulunmuş, emek vermiş bir isim. Bizde Bartın’da bunun şansını yaşıyoruz. Bazı şeyleri işin ustasından öğrenmek ve dinlemek çok daha etkili oluyor. Bu anlamda evet diyenler tabi ki milletini ve memleketini düşünenler anayasa değişliğine doğrudan yalansız sahip çıkarak, söyledikleri sözlere kendilerinin ve partilerinin imzasını atarken hayırcı cephe kaçak güreşmeye devam ediyor. Bir sürü yalanlar silsilesi ile kendi imzasını bile koymadan Batı da CHP, Doğu ve Güneydoğu’da PKK dağıttıkları metinleri, kimin olduğu belli olmayan metinleri hayırcı cephede herkes dağıtıyor. Onun için Sayın Vekilimizin vereceği bilgiler ve sizlerin soracağı sorulara verilecek yanıtlar önem taşıyor” dedi.
Yargının bağımsızlığını etkileyen maddeleri değiştiriyoruz
İl Başkanı Manav’ın konuşmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Tunç: “Bartın’da hükümet çalışmaları kapsamında neler oluyor bitiyor, birde anayasa referandumuna 20 gün gibi bir süre kala bugüne kadar neleri anlattık, bu 20 günlük süreçte neler yapacağız, anayasa değişikliği hakkında bilgilendirme ve ardından da sizlerin sorularına yanıt vereceğiz. Asıl önem verdiğimiz sizlerin soruları. Bu yerelde hükümet yatırımları da olabilir anayasa değişikliğine ilişkinde olabilir. Anayasa değişikliğinde kendinize göre tereddütleriniz olabilir, muhalefetin bir takım söylemleri var, hayır diyenlerin bazı maddeler üzerinde görüşleri ve çarptırmaları var. 16 Nisan bir anayasa değişikliği referandumu. 18 madde değişecek. Bu 18 maddeyle anayasamızın 72 tane maddesi değişmiş olacak. 82 anayasası bir darbe anayasasıdır. Darbecilerin yaptığı ve halka kabul ettirdiği ve halkın bir an önce demokratik siyasi hayata geçelim düşüncesiyle evet demek zorunda kaldığı bir darbe anayasasıyla bugüne kadar geldik. Bu süre içerisinde anayasamızın 170 küsur maddesinin yarıdan fazlası değişmişti. Şu değişen maddelerle beraber özellikle anayasamızın vesayetçi ruhu taşıyan, darbelere yol açan, hükümet krizlere yol açan, istikrarsızlığa yol açan, yargının bağımsızlığını etkileyen maddelerini değiştirmiş olacağız. Halkımızın huzuruna getirdiğimiz 18 maddelik paket özet olarak bunu içeriyor” diye konuştu.
İstikrarın olmadığı bir ülkede ekonomik kalkınma olmaz
İstikrarın önemine değinen Tunç; “2007’den itibaren meclise cumhurbaşkanı seçtirilmediği için halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanı var. Sembolik cumhurbaşkanları bile başbakana anayasa kitapları fırlatıyorsa gelecekte çözümü mümkün olmayan bir yönetim kriziyle bu ülkeyi baş başa bırakmamak lazım. Şimdiden önlemini almak lazım. Bu sistem doğrudan doğruya halka doğrudan doğruya hükümet kurma yetkisi veren bir sistemdir. Halkın iradesinin yönetime doğrudan yansımasını sağlayan bir sistemdir. Parlamenter sistem ise halkın bir aracı vasıtası ile iradesinin yönetime yansıdığı sistemdir. Şimdi bu sistemde halk kimin başbakan olacağını çok kestirememektedir. Sandığa oyunu atar milletvekillerini seçer. Mecliste parçalı bir yapı oluştuğunda hükümet kurmakta zorlaşır. 7 Haziran’da böyle oldu. Hiçbir parti anlaşamadı ve yeniden seçime gidilmek zorunda kalındı. Parlamenter sistem hayatına baktığımız zaman bu hükümet 65’inci hükümet. Meclis 26’ıncı meclis. 26 dönem seçim yapılmış ve 65 tane hükümet çıkmış. Bir dönemde üç tane hükümet çıkmış. Yani bir buçuk yılda bir hükümetlerin değiştiği ortamda istikrardan bahsedilemez. İstikrarın olmadığı bir ülkede ekonomik kalkınma olmaz, yatırım olmaz, yeni fabrikalar kurulmaz. Kamu yatırımları yerinde sayar. Bartın’da yüzme havuzu temeli atıldı 20 yılda çürüdü. Kültür merkezinin temeli atılır daha sonra başka yere kayar. Bir hastane temeli atılır 14 yılda bitirilemez. Bunlar Bartın’da yaşandığı için söylüyorum” şeklinde ifade etti.
Hükümet Meclis tarafından denetlenecek
Tunç; “Tek başına iktidarlar dönemine göre koalisyon dönemlerine baktığımız zaman koalisyon dönemleri bu ülke için kayıp yılları olmuştur. Yatırımların durduğu ve ekonomik krizlerin çıktığı yıllardır. Siyasi krizler ekonomik krizleri, ekonomik krizler de fakirliği ve terörü doğurdu. Bu şekilde olunca vesayetçi anlayış güçlenmiştir. 10 yılda bir darbe gerçekleştirilmiştir. Geçmişe baktığımız zaman hükümeti güçlendirmemiz gerektiğini görüyoruz. Hükümetler 5 yıl boyunca başladığı işleri bitirebilecek. Görev süresi içinde projelerini hayata geçirebilecek. İyi görev yaptıysa millet bir dönem daha seçer. Ancak 3.dönem yok. Güçlü olan bir hükümet Meclis tarafından denetlenecek. Meclis denetim noktasında daha güçlü hale getirilecek” dedi.
Yeni sistemde yargı denetimi de olacak
Milletvekili Tunç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni Belediye Başkanlığı seçimlerini örnek göstererek anlattı. Tunç; “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Belediye seçimleriyle aynı mantıkta. Halk Belediye Başkanını ayrı Belediye Meclis Üyelerini ayrı seçiyor. Belediye Başkanını doğrudan halk seçiyor. Belediye Meclisinin içinde mi çıkıyor? Ayrı sandıktan çıkıyor. Belediye Meclisi toplanıp seçimlerin ardından Başkanla ilgili güven oylaması yapıyor mu? Yapmıyor. Çünkü ayrı sandıklar. Halk sandıkta güvendiği ismi seçiyor. Burada da Cumhurbaşkanlığı Hükümetine halk sandıkta güvenip seçecek. Halkın güvendiği hükümet güçlü bir şekilde görev başında olacak. Cumhurbaşkanı şu anda Meclis tarafından soruşturulabilir mi? Hayır. Ancak yeni sistemde soruşturulabilecek. Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanları Meclis tarafından işledikleri suçlar nedeniyle soruşturma açılıp yüze divana gönderilebilecek. Yani Meclis hükümeti denetleyebilecek. Sadece Meclis de değil. Yargı da denetleyecek. Yeni sistemde yargı denetimi de olacak” diye konuştu.
TBMM’ye büyük yetkiler veriliyor
Cumhurbaşkanı Kararnameleriyle ilgili yapılan eleştirilere de yanıt veren Tunç; “Cumhurbaşkanı Kararnameleri hep çarpıtılıyor. Tek adamlık rejimi olacağı ve istediği kararnameyle istediğini yapabileceği söyleniyor. Cumhurbaşkanı Kararnamesi kanundan üstün değil. Kanun olan bir konuda kararname çıkartılamaz. ‘Meclisi istediği zaman feshedebilecek’ diyorlar. Cumhurbaşkanı Meclisi fesih ederse kendi görevine de son vermiş olacak. Bunu Cumhurbaşkanının gerçekleştirmesi için çok büyük bir kriz olması lazım. Mecbur kalınmış olması lazım. Böyle durumlar olabilir. Kriz durumlarında Cumhurbaşkanı kendi görevine son verme pahasına ‘seçime gidiyoruz’ diyecek. ‘Halk en doğru kararı verir’ diyerek, millete gidecek. Milletimiz de sandıkta kararını verecek. Bu yetki aynı şekilde meclise de veriliyor. Meclis de seçim yenilediğinde Cumhurbaşkanının görevi sona eriyor. Getirilen yeni sistemde ‘Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne büyük yetkiler veriliyor. Cumhurbaşkanını bile düşürülebilecek’ diyen yok” şeklinde ifade etti.
Cumhurbaşkanı yüzde 50 oy olabilirse seçilecek
Kutuplaşmalar olduğu yönünde kendisine iletilen bir soru üzerine Milletvekili Tunç; “Bizim ‘Hayır verenler teröristtir’ diye bir açıklamamız olmadı. Hayır veren de evet veren de bizim vatandaşımız. Biz sadece hayır cephesinde kimlerin olduğunu hatırlattık. Teröristlerin hayır dediğini dile getirdiğimizde hayır verenlere terörist demiş olmuyoruz. Kutuplaşmalar söz konusu değil. Cumhurbaşkanlığı sistemi kutuplaşmaları bitirecek. Cumhurbaşkanı yüzde 50 oy olabilirse seçilecek. Alamazsa ikinci tura iki adayla gidilecek. İkinci turda da yüzde 50’nin üzerinde oy alması gerekecek. Bu sistem tek adamlığı da sona erdirecek. Yeni sistemde muhalefet partisinin Cumhurbaşkanı adayı kim olmalı. Aslında CHP’nin Genel Başkanı aday gösterilmeli. Genel Başkan Başbakan olmak için çalışmıyor mu? Şimdi ülkeyi yönetecek olan Cumhurbaşkanı. Yani Cumhurbaşkanlığına aday olması lazım. Milletvekilliğine aday olursa olmaz. Cumhurbaşkanlığına aday gösterilen CHP Genel Başkanı seçilemezse Milletvekili de olamayacak. Partinin başına hadi bir kez döner. 7 kez kaybedip dönebilir mi? Onun için bu sistem öncelikle CHP’de tek adamlığı sona erdirecek bir sistem. CHP’li seçmenler partilerinin başarılı olmasını istiyorsa sandıkta evet demeli. CHP Yalova Milletvekili Sayın Muharrem İnce’nin hayır dememesi gerekiyor. Cuma günü Bartın’a gelecekmiş. Eğer Sayın İnce önünün açılmasını istiyorsa evet demeli. Bunun için burada siyasette sürekli bir yenileme, değişim, bir partinin başına geçip de sürekli baraj altında kalma değil ülkeyi yönetebilen gelmeli. Seçim kazan görevini yapacak, kazanamayan da gidecek” dedi.
Seçim endişesiyle mahalleler kazılmadı
Bartın’da gerçekleştirilen yatırımlarla ilgili soruya ise Tunç: “Doğalgaz sürecini başından beri yani illere doğal gaz dağıtımından beri Bartın’ın da bu kapsama alınması için çok uğraştık. Çünkü hükümet bütün illeri doğalgaz ile buluşturmak için karar almıştı ve şu anda da herhalde 10 tane il kalmış olması lazım. Bu illerden de bazıları programda. Bizim ihalemiz 2010’da gerçekleştirildi. İhale tarihinden itibaren lisans süreçleri var. 2011’den itibaren 5 yıllık süreç içerisinde imarlı alanların tamamında doğalgaz verilmesi gerekiyor. Tabi bu sürenin artık sonuna doğru geliyoruz. Yani Bartın’ın imarlı alanlarının tamamında doğalgazın gitmiş olması vatandaşın alabilecek noktaya gelmiş olması gerekiyor. Bu süreç biraz sıkıştı. Çünkü zamana fazla yayıldı. Mahalleler belki seçim endişesiyle kazılamadı. kazıldığı takdirde oy kaybı olur diye. Aslında bu diğer şehirlerde sadece borunun geçeceği yer kazılıyor. Boru geçtikten sonra belediye de o borunun geçtiği yeri hemen kapatıyor. Bartın’da ise o yer kazılmışken her yeri kazalım caddeyi düzeltelim şeklinde bir politika izlendi. O da bazı mahallelere doğalgazın çabuk gitmesini engellemiş oldu. Ama artık sürecin hemen hemen sonuna geldik. Bu son yılda çok yer kazılması lazım. Çok yer kazılınca da biraz sıkıntı çekilecek. Keşke bu zamana yayılsaydı” diye konuştu.
Modern bir kente doğru gidiyoruz
Milletvekili Tunç, kavşak çalışmalarına da değinerek şöyle konuştu: “Özel İdare kavşağı ile hastane arasında bölünmüş bir yol, çevre yolu dediğimiz bir proje var. Bunun ihalesini biz üç yıl önce yaptık. İmar çalışmaları devam etti. Gecikmeli de olsa Bartın için önemli bir yatırım. 20 trilyonluk bir yatırım. Bu yatırımın için de hastane kavşağı ile Çatmada kavşağı artık bölünmüş hale gelecek. Türbe yolu dediğimiz yerde battı çıktı olacak. Bartın artık şehirleşme yolunda alt geçitleriyle üst geçitleriyle daha büyük yatırımlara kavuşacak. Modern bir kente doğru gidiyoruz. Üniversite kampüs alanında çalışmalarımız hızla devam ediyor. Yeni bir şehir kazandırıyoruz. Şimdi oradaki bin kişilik öğrenci yurduna 750 kişi daha ilave ettirdik. Kampüsün içinde bin 750 kişilik öğrenci yurdu olacak. Fakülte binaları yapıldı. Şimdi kütüphane binasına başladı. Köprülü kavşağımız bitti. Ne kadar yaka seli olan yer varsa bunların hepsinin dere ıslahları gerçekleştiriliyor. Tüm bunlar Bartın’ı daha yaşanabilir hale getirecek çalışmalar. 400 yataklı hastanemizin projeleri tamamlandı. Adliye Sarayımızın inşaatı hızla devam ediyor. Çağrı Merkezinin inşaatı bitmek üzere. Kurucaşile yolunda işi hızlandırmak için Dizlermezeci’den tünel açılma işi devam ederken öbür taraftan da Meydan’dan başlayarak bir iki yılda Meydan’a ulaşım istiyoruz. Çünkü Meydan’a ulaşamazsak Cumayanı tünelini kullanamıyoruz. Dolayısıyla bizim o tüneli bir an önce bitirip yaptığımız çalışmaları bir an önce hizmete sunmamız gerekiyor” dedi.
Vatandaş ne istiyorsa onu yapacağız
Karapınar’ın Bartın’a bağlanması ile ilgili düşüncelerini paylaşan Milletvekili Tunç; “Karapınar Meclisi kararını aldı. Başvuruyu yaptı. Şimdi Zonguldak Valiliği ve İl Genel Meclisi kararı olacak. Bartın Valiliği ve Bartın İl Genel Meclisi’nin kararı olacak. Bir de referandum olacak ve İç İşleri Bakanlığı karar verecek. Şimdi Zonguldak Valiliği ve İl Genel Meclisi olumsuz diyor. Bartın isteriz diyor. Vatandaş ne istiyorsa onu yapacağız” ifadelerini kullandı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.