27 Nisan 2024
  • Bartın18°C
  • Ankara25°C
  • Bolu16°C
  • Kastamonu23°C
  • Zonguldak15°C
  • Karabük21°C

SAĞLIK-SEN GENEL BAŞKAN VEKİLİ DURMUŞ, BARTIN’IN SAĞLIK SORUNLARINI ELE ALDI

İlimizde sağlık alanında yaşanan sorunlarla ilgili Vali Nusret Dirim ve Sağlık İl Müdürü Dursun Koç ile görüşmek üzere ilimize gelen Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, ilk olarak basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Durmuş, Bartın’ın sağlık sorunlarını ele aldı

25 Nisan 2018 Çarşamba 16:11

İlimizde sağlık alanında yaşanan sorunlarla ilgili Vali Nusret Dirim ve Sağlık İl Müdürü Dursun Koç ile görüşmek üzere ilimize gelen Sağlık-Sen Genel Başkan Vekili Semih Durmuş, ilk olarak basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sorunların farkında olduklarını ve çözümü noktasında ellerinden geleni yaptıklarını belirten Durmuş, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Durmuş; “Yöneticiler almış oldukları kararların doğruluğuna inanırlar ve o noktada çok direnç gösterirler. Biz Türkiye’de henüz şunu gerçekleştirebilmiş değiliz. Bizim anlayışımız yöneticilik anlayışı yani “Ben ne dersem o olur. Ben ne diyorsam doğrudur. Sizin herhangi bir görüş beyan etmenize ihtiyaç yok. Siz denileni yapacaksınız. Emir erisiniz.” Mantığıyla bakılır ama çağdaş yönetim sistemlerine baktığımızda yönetim esas alınır. Yani o kurumun paydaşlarıyla çalışanlarıyla sizin kendi hedefleriniz doğrultusunda çalışanları motive ederek başarıyı elde etmenizdir. Bu başarıyı aynı zamanda kalıcı yapar. Ama maalesef Türkiye’deki bizim yöneticilerimiz bu olguyu daha anlayabilmiş değil” dedi.

Bizim kimseyle hiçbir şahsi meselemiz olamaz

Her zaman çalışanların uğradığı haksızlık karşısında olduklarını belirten Durmuş; “STK’larla ilişkileri daha makul mantıklı bir düzeyde kurabilmiş değiller. Eleştirdiğinizde bunu şahsi bir mesele olarak algılarlar. Bizim kimseyle hiçbir şahsi meselemiz olamaz. Kimsenin adamı değiliz kimsenin düşmanı da değiliz. İnandığımız doğrular var çalışanların tarafıyız. Çalışanlara bir haksızlık uygulandığında bununla ilgili her türlü mücadeleyi vermek bizim varlık sebebimizdir. Bunu yapıyorsak varlığımızın bir anlamı vardır” diye konuştu.  

Kanıtlayabilmesi kolay olmuyor

İdarenin sağlık çalışanlarına karşı mobbing uygulamasının olup olmadığı yönünde kendilerine herhangi bir şikâyetin gelip gelmediğinin sorulması üzerine Durmuş; “Mobbing zaten Türkiye’nin temel bir sorunu ve tam anlanmış, anlamlandırılmış değil. Çünkü mobbing üstü örtülüdür. Size mobbing olarak gelen bir şey ifadeye döküldüğünde bazen öyle algılanmayabiliyor. Çünkü idareciler bunu çok örtülü bir şekilde yapıyorlar ve dolayısıyla insanların bunu ispatlayabilmesi, karşı tarafa iftira niteliğinde değil de ortada mobbing olduğunu kanıtlayabilmesi o kadar kolay olmuyor” şeklinde konuştu.

Ülkemizde yönetici sirkülasyonu üst düzeyde

Durmuş; “Sizin mobbing olarak tanımladığınızı idareci başka bir tanımlamayla ‘hayır bu mobbing değil. Bu kişi çalışmak istemiyor, işten kaçıyor.’ diyebiliyor. Türkiye bu noktadaki kültürel gelişimini ne yazık ki daha tamamlayabilmiş değil. Avrupa’yla kendimizi kıyasladığımızda oradaki insanların hak arama mücadelesiyle bizim hak arama mücadelemiz tam olarak örtüşmüyor. Onun için biraz zamana ihtiyacı var. Çünkü Türkiye’de memur sendikacılığı 2001 yılında başlamış, maalesef Türkiye’nin yönetici kadrosu bunu çok da algılayabilmiş değil. Çünkü ülkemizde yönetici sirkülasyonu üst düzeyde. Türkiye’de çok fazla idarecinin değiştiği bir ortamda sendika olarak oldukça zorlanıyoruz. Çünkü her gelen insanın ayrı bir tarzı oluyor ve gerçekleri ona anlatabilmek, o ili tanıyabilmesi zor oluyor” dedi.

En iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor

 Bartın’a yapılacak olan hekim atamalarının ihtiyacı karşılamayacağını da belirten Durmuş, “Türkiye’nin bütün branşlarda hekim ve sağlık çalışanına ihtiyacı var. Atanmış olması da ihtiyaçları karşılamıyor. 2023 hedeflerinde Türkiye’de 400 bin ebe ve hemşire olması gerekiyorken şuanda biz 150 bin ebe ve hemşireyle çalışıyoruz. Yani ihtiyaç çok fazla ve atanmış olması da ihtiyaçları da tam anlamıyla karşılıyor değil. Bir hekim arkadaşımız günde 100-150 poliklinik yapıyor. Yani 150 poliklinik yapılan bir yerde sağlıklı bir sağlık hizmetinden bahsetmek mümkün değildir ama maalesef elimizdeki imkânlar da bu ve bu imkânları da en iyi şekilde değerlendirmek gerekiyor. Bartın’ın yaşamış olduğu sorun Türkiye’de hemen hemen her ilde var ama önemli olan idarecilerin bu süreci mantıklı ve makul bir şekilde yürütmesidir.” dedi.

O değeri çok rahatlıkla harcamaya kimsenin hakkı yok

Ülke gündemin yer alan Atatürk karşıtı söylemlerle ilgili soru üzerine ise Durmuş; “Atatürk bütün ülke için çok önemli bir değerdir. O değeri çok rahatlıkla harcamaya kendi düşüncelerimize alet etmeye kimsenin hakkı yok. Bugün Atatürk’ün yapmış olduğu mücadelenin önemini ve büyüklüğünü Ortadoğu’da yaşanan mücadele ile çok daha iyi görmekteyiz. Türkiye’nin içinde bulunmuş olduğu süreçte daha da iyi görmekteyiz. Gerçekten zor zamanlarda çok büyük işler yapmışlar. Türkiye’nin milletin kaderine yön vermiş insanlardır. Eleştirilecekse de ölçü gerçekten fayda temelli olması gerekir. Eleştirel rencide edici şahsi, maneviyatı zedeleyici tarzda olmaması gerekir. Bartın’daki olayla ilgili bize herhangi bir işlem gelmiş değil” diye konuştu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.