MANTAR YETİŞTİRİCİLİĞİ KURSU SONA ERDİ

İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kursları kapsamında İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü, İŞKUR Müdürlüğü, Halk Eğitim Merkezi işbirliğinde 192 saat(24 iş günü) Mantar Yetiştiriciliği Kursu düzenlendi. Kursun sonunda 16’sı kadın ve 22’si erkek olmak üzere toplam 38 çiftçiye İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda düzenlenen Belge Dağıtım Töreniyle sertifikaları taktim edildi. Çiftçilere sertifikalarını Vali Nusret Dirim ve protokol üyeleri verdi.

Kooperatif kurulabilir

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Abdulsetter Bayram gerçekleştirdi. Bayram Konuşmasında, üretici adaylarına kooperatif kurulması yönünde önerilerde bulundu. Kurslara katılan çiftçileri tebrik eden Bayram: “6 Şubat tarihinde başlamış olduğumuz Mantar Yetiştiriciliği Kursumuzun bugün kapanış günü sertifika törenimize hoş geldiniz. Mantar Yetiştiriciliği Kursumuza 38 kursiyer katıldı. Bunlardan 16’sı bayan 22’si erkek olmak üzere toplamda 38 kursiyerimiz katıldı. Bizim İl Müdürlüğü olarak en temel görevlerimizden birisi de eğitim çalışmaları yapmaktır. Bunu biz sadece merkezde değil köylerimizde de değişik konularda eğitimler gerçekleştiriyoruz. 2017 yılında bu kurs birinci kurstu. Diğer iki kursumuz daha sonra erdi. Biri Hocaoğlu Köyü Süt Sığırcılığı Yetiştiriciliğiydi diğer ise Kazpınar Köyünde Arı Yetiştiriciliği Kursuydu. Böylece 3 kursumuzu şimdiden tamamlamış olduk. Bu yıl ki planlamamız il istihdam ve meslek edindirme kursları çerçevesinde 13 tane kurs açmak. İŞ Kur, Milli Eğitim ve ASO Müdürlüğü ile gerçekleştirilen protokol çerçevesinde gerçekleştirilecek bu kurslar. .Bu kurslarda Halk Eğitim Merkezi kayıt işlemlerini yürütecek. İŞKUR belli bir ücret ödeyecek ve bu kursları birlikte düzenleyeceğiz” dedi.

Teknik olarak eğitim verdik

Mantar yetiştiriciliğini anlatan Bayram: “Mantar diyerek geçmememiz lazım. Kısaca 100 metrekarelik bir serada dört dönemde gerek kayın istiridye mantarı gerekse de kültür mantarı olsun 3 ayda 3 tona yakın bir verimi var. 4 dönemde yılda 12 ton. Çok daha iyi şartlarda daha fazla ürün almanızda mümkün. Geçen yıl istiridye mantarının fiyatı 12 liraya kadar çıktığı da olmuştu. Ortalama 10 liradan satıldı. Şapkalı mantar biraz daha ucuz o da 5-6 lira civarında satıldı. 10 liradan hesaplarsak 12 ton yılda 120 bin TL eder. Bunun %50 masraf olsa 60 bin TL eder. Mantarımızı 5 liradan sattığımızda 30 bin TL net fiyat eder. Bizim görevlerimiz mantar yetiştiriciliği konusunda sizleri aydınlatmak. Burada bir ay boyunca teknik olarak bu eğitimleri verdik. Teknik desteğimizin yanında çeşitli hibelerimiz var. Kırsal Kalkınma Programları kapsamında %50 hibeli projelerimiz var. Yani siz yatırımı gerçekleştiriyorsunuz %50’sini devlet size karşılıksız hibe olarak veriyor. Bunun içinde mantar, hayvancılık, arı, depolama, ürün işleme gibi konularda destekler var. Onun dışında Genç Çiftçi projelerinin desteklenmesi var” diye konuştu.

Tarım kurslarında daha çok bayanlar yer alıyor

Bayram: “Bu sene 3 tane ilimizi içine alan Kastamonu, Sinop ve ilimizi kapsayan IFAD diye fon var. Uluslararası Tarımsal Kalkınma Fonu. Bu fonun bütçesi 35 Milyon dolar ve 3 ile ayrılacak. Bize 10-11 Milyon Dolar gibi bir bütçe ayrılacağını düşünüyoruz. Bu rakamı TL’ye çevirdiğimizde 35 Milyon TL gibi bir rakam ediyor. Bu yıl projeler hazırlanacak. 2018’den itibaren de uygulanmaya geçilecek. 4-5 yıllık bir süre olacak. Burada özellikle istenen bir şey var. 2-3 kişi değil de özellikle en az 15 kişilik grup şeklinde çıkması durumunda bunu biz teklif ettiğimizde yine %50’si hibeli olmak şartıyla böyle bir desteği almamız çok yüksek. Mantar yetiştiriciliğinde pazar sıkıntısı yok. Şu ana kadar çok ciddi bir pazar sıkıntısı olmadı. Ama kümelenme şeklinde birlikte olarak üretim artırılırsa alıcı da o kadar artar. Son beş yılda yaptığımız eğitimler 72 kurs gerçekleştirmişiz. Bunun 1676 kursiyer katıldı. Bu kursiyerlerin 1140 bayan yer alırken 626 erkek yer aldı. Tarım kurslarında daha çok bayanlar yer alıyor” dedi.

Beyefendiler tarımı unuttular

Bayram’ın konuşmasının akabinde kürsüye gelen Vali Nusret Dirim: “Girişimciler olarak iş dünyasına hazırlandınız, adım atmak üzeresiniz. Hayatınızda başarılar diliyorum. Tabi ki tarımsal bir hayat düşünülemez. İnsanoğlunu en temel ihtiyaçlarından bir tanesi beslenme ve besinsiz, gıdasız bir hayat olmayacağına göre kendi tarım ürünlerimizi ülkemizde yetişmememiz gerekiyor. Bölgemizde de çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bu anlamda da Bartın’ın bu mantar çeşitleriyle tanışmasını önemli görüyorum. Bölgemizde çiftçiliğe olan ilginin çeşitli sebeplerden dolayı azaldığını biliyoruz. Özellikle maden işçiliğinin bir dönem çok canlı bir şekilde Bartın’da tercih edilen bir geçim aracı olması sebebiyle işte erken yaştan emeklilik, sosyal güvencenin sağlanması, yüksek gelir sağlaması gibi sebeplerle hep insanlar geleceklerini madende gördüler ve yurt dışına gittiklerinde de madende çalıştılar. Bartın’da dışına gittiklerinde maden de çalıştılar. Emekli olduklarında da sadece emeklilik maaşlarını tüketmeyi tercih ettiler. Daha çok hanımefendiler köylerde tarımı ve hayvancılığı yaptılar. Beyefendiler bence tarımı unuttular” şeklinde ifade etti.

Devletimizin birçok destekleri var

Dirim: “Tabi ki tarımı öğrenmemiz ve bilmemiz gerekiyor. Teknikleri bilmeden üretim yapmamız mümkün değil. Ekonomi üretim yapmak için onun bilgisini, donanımını almamız gerekiyor. Bu anlamda da Tarım İl Müdürlüğümüzün hem eğitim çalışmaları son derece geniş bir yelpazeye hitap edecek bir şekilde hem de devletimizin birçok destekleri var. Bunları çok fazla ilgi olmadığını görüyoruz. Ülkemizde insanlar zahmetli buluyorlar herhalde. Üretmenin birçok yönleriyle hayatlarına çok çok ciddi ekonomik katkı sağlayacaklarını bilmemelerine rağmen üretici olmaktan tereddüt ediyorlar. Bu anlayışı değiştirmemiz lazım. Kendi işimizin patronu olmak tutarken asgari ücretli taşeron elemanı olmayı tercih ediyorlar insanlar. Bugün Safranbolu’yu dünyanın her yerindeki insanlar biliyorlar. Neden tanıyorlar? Ürettikleri küçük bir bitki… Tabi asırlardır yürütülüyor. Bir üretim merkezi olmuşlar. Küçücük bir şişeye dolduruyorlar ve 80 – 100 liraya satılıyor. Çokta reklamı yapılmış. O bölgede kümelenmede olmuş, insanlar üretiyorlar. Bartın hemen yakınında olmasına rağmen çok sınırlı sayıda çiftçimiz bundan etkilendi” diye konuştu.

Eğitimleri çok önemsiyorum

Eğitimlerin faydalı olacağı kanaatinde olduğunu söyleyen Dirim: “Bartın’ın birkaç köyünde ciddi miktarda mantar üretimi yapabilirsek ve önemli bir üretim merkezi olabilirsek Türkiye’den bu konudaki alıcıların hepsinin ilgi duyduğu alana girmiş oluruz. Bu anlamda ben eğitimleri çok önemsiyorum. Bütün tarımı çeşitlendirme adına bölgemizde yıllardır yapılan hayvancılığı yıllardır destekliyoruz. Bunu daha modern şartlarda daha fazla bilgi donanımıyla kaliteli üretim yaparak kazancımızı artırmayı hedeflememiz gerekiyor. Bartın’da benim gördüğüm insanlar hayatlarından memnun. Daha çok büyüyelim diye bir düşünce yok. Yıllardır ahırında 10 hayvan varsa hala o sayıda üretime devam ediyor. Böyle olduğu sürece sadece günü kurtarırız. Artık tarımın bir ekonomisi olduğunu bilmemiz lazım. Bartın’ın harekete geçmesi gerekiyor. Kömür artık gelir getirici olmaktan çıkıyor. Kömür işçisi alınıyor mu? Duyuyor musunuz hiç? Bu nedenle bu alanın dışında yeni alanlar açmamız gerekiyor. Bu bölgede kendimizi geçindirecek çok imkanımız var. İklim olarak son derece güzel bir iklim var. İnşallah bu tür kurslar faydalı olacaktır. Ben katıldığınız için çok teşekkür ediyorum. Gerçek birer üretici olmanızı diliyorum” dedi.