KILIÇDAROĞLU VE İMAMOĞLU İLK KEZ OY KULLANACAK GENÇLERE BARTIN’DAN SESLENDİ
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Bartın Mitingi'nde AK Parti tarafından gelen eleştirilere yanıt verdi.
02 Mayıs 2023 Salı 10:57
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Bartın'da Cumhuriyet Meydanı’n da yoğun katılımın olduğu mitingde vatandaşlara seslendi. Amasra’daki maden kazasında hayatını kaybeden maden işçilerinden bahsederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kader” sözlerini de hatırlatan İmamoğlu, “Üzüntülüyüz ama bu düzen değişmedikçe maden işçilerinin ölümüne ‘kader’ diye tanımlayan bir akıl var oldukça tedbirlerin alınmadığı bir ortam var oldukça bu acı haberleri almaya devam edeceğiz. Size söz bu seçimi bir de o madenlerde kaybettiğimiz işçilerimizin aileleri için kazanacağız” dedi. İlk kez oy kullanacak gençlerin Türkiye’ye demokrasiyi getireceğini ve dünya siyaset tarihine olağanüstü bir hediye bırakacağını söyleyen Kılıçdaroğlu da gençlere seslenerek “Gençler, 9 bin 930 genç Bartın’da ilk defa sandığa gidecek oy kullanacak. Benim size bir sözüm var: Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacak. O hedefi gerçekleştireceğiz, beraber gerçekleştireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Çok Güzel Günlerin Müjdecisi”
Bartın’da sahneye ilk olarak İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Ekrem İmamoğlu çıktı. Bir önceki millet buluşmasını yaptıkları Zonguldak’tan Bartın’a gelene kadar birçok yerde gösterilen ilgiyle halk tarafından yollarının kesildiğini belirterek yaşanan gecikme için özür dileyen İmamoğlu, “Bartın’da burada olmak çok güzel. İşçinin ve emekçinin bayramında el ele burada olmak çok güzel. Zonguldak’tan buraya gelene kadar defalarca yollarımız kesildi. Size geciktik o yüzden kusurumuza bakmayın. Ama bu beklemeleriniz çok güzel günlerin müjdecisi onu söyleyeyim” dedi.
“Madenlerde kaybettiğimiz işçilerimizin aileleri için kazanacağız”
Amasra’daki maden kazasında hayatını kaybeden maden işçilerinden bahsederken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “kader” sözlerini de hatırlatan İmamoğlu, “Kesinlikle her şey çok güzel olacak. Ama önce sorumluluklarımızı yerine getirmemiz lazım. Bakın sorumluluklarımızın yerine gelmediği devletin görevini yerine getirmediği, devletin adaletli davranmadığı bir ortamda maden işçilerimizi kaybediyoruz ve ne yazık ki canımız yanıyor. Maden işçilerimizi kaybettik, Allah’tan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun. Başımız sağ olsun, başınız sağ olsun. Üzüntülüyüz ama bu düzen değişmedikçe maden işçilerinin ölümüne ‘kader’ diye tanımlayan bir akıl var oldukça tedbirlerin alınmadığı bir ortam var oldukça bu acı haberleri almaya devam edeceğiz. Size söz bu seçimi bir de o madenlerde kaybettiğimiz işçilerimizin aileleri için kazanacağız. Liyakatsız insanların ‘kaderin oyunu’ diye tariflediği bir düzene son vereceğiz. Son vereceğiz ve onları evlerine göndereceğiz. Tıpış tıpış evlerine gidecekler” diye konuştu.
“Bir gün bile yetkisinin olmaması lazım”
İmamoğlu, 21 yıldır Türkiye’yi yöneten AK Parti iktidarının seçimden sonrası için vaat vermesini de eleştirirken “Bakın 21 yıldır bu ülkeyi yönettiler. 21 yıldır yönetip hala bu memlekete Bartın’a, Karadeniz’e, ülkemizin her yerine ‘cek’ ‘cak’ diye konuşup, bir 20 yıllık daha vaat verirken hatta özür de dilemeyip hatta kibirli davranıp hatta insanlarını bölük pörçük hale getirip darmadağın edip ötekisi berikisi oy veren vermeyen diye parçalıyorsa bu insanların artık bir gün bile bu vatanın üzerinde bir yetkisinin olmaması lazım. Onun için 14 Mayıs çok önemli. Bu memleketin bekası için çok önemli” ifadelerini kullandı.
“Seçim nasıl kazanılırı hep birlikte ispat ettik”
İmamoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 14 Mayıs Seçimleri için yaptığı “Siyasi darbe girişimi” olarak nitelemesine de yanıt verirken, “Kalkmışlar bir de diyorlar ki bir darbe meselesi koydular ortaya. Efendim seçimi onlar kazanırsa milli irade, Millet İttifakı kazanırsa darbe. Bu akıl ne biliyor musunuz? Bu akıl siyaseti hayatının merkezine koymuş, seçimi kazanmayı her yol mübahtır diye davranan bir akıldır. Bakın, nezaketi elden bırakmadan, iftiraya göğüs gererek bu mücadeleyi verip seçim nasıl kazanılırı hep birlikte ispat ettik” dedi.
Kılıçdaroğlu: “22 yıldır bıktık vallahi değişime ihtiyacımız var”
Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçaroğlu, Bartın’da yaptığı konuşmada AK Parti iktidarının kutuplaştırıcı siyasetini eleştirerek, “22 yıldır bıktık vallahi değişime ihtiyacımız var” dedi. Kutuplaştırıcı siyasetin halk üzerindeki etkilerine de değinen Kılıçdaroğlu, “22 yıldır bıkmadık mı? 22 yıldır bıktık vallahi değişime ihtiyacımız var. Hepimizin değişime ihtiyacı var. Beraber birlikte olmaya ihtiyacımız var. Bakınız çok kamplaştık, çok kutuplaştık. Birbirimizi sorgulamaya başladık. Komşumuzu sorgulamaya başladık, arkadaşlarımızı sorgulamaya başladık. Biz aynı ülkede güzel bir bir atmosferde beraber yaşamak istiyoruz. Huzur içinde yaşamak istiyoruz. Dostlukla yaşamak istiyoruz. Atalarımız ne güzel demiş? Komşu komşunun külüne muhtaçtır. Komşunun kimliğini sorgular olduk” ifadelerini kullandı.
“Önce senin insanının karnı doyacak”
AK Parti’nin halkı yoksullaştıran politikalarını milliyetçilikle gizlemeye çalıştığını belirten Kılıçdaroğlu, “Önce senin insanının karnı doyacak. Bu ülke insanının işi gücü ve aşı olacak” derken “Yoksulluk derinleşti biliyorum. Ailelerde büyük sıkıntılar var biliyorum. Üniversiteyi bitiren evlatlarımız iş bulamıyor yıllardır bunu biliyorum. Az önce Zonguldak’tan geldik buraya. Allah aşkına yerin altı kömür dolu Güney Amerika’dan kömür geliyor. Güney Afrika’dan kömür geliyor. Rusya’dan kömür geliyor. Beş bin işçiyi alacağımızın sözünü verdim orada. Bize milliyetçilik dersi veriyorlar değil mi? Önce senin insanının karnı doyacak. Bu ülke insanının işi gücü ve aşı olacak. O nedenle başka bir sözüm daha var. En geç iki yıl ikince bütün Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’ye uğurlayacağız” diye konuştu.
“Çankaya’da hep beraber çay içeceğiz”
“Kemal Dede Çankaya’da çay içecek miyiz?” yazılı pankart açan bir çocuğa da Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, “Söz çay içeceğiz. Hep beraber içeceğiz” şeklinde yanıt verdi.
İlk kez oy kullanacak gençlere seslendi!
İlk kez oy kullanacak gençlerin Türkiye’ye demokrasiyi getireceğini ve dünya siyaset tarihine olağanüstü bir hediye bırakacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Buraya gelmeden önce baktım. Benim de dersimi çalışmam lazım tabii. Gençler, dokuz bin 930 genç Bartın’da ilk defa sandığa gidecek oy kullanacak. Şimdi gençler siz demokrasiden yana mısınız? Özgürlükten yana mısınız? Kardeşlikten yana mısınız? Her yerde huzurun ve bereketin olmasından yana mısınız? Kadın erkek eşitliğinden yana mısınız? O zaman benim size bir sözüm var: Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacak. O hedefi gerçekleştireceğiz, beraber gerçekleştireceğiz. Ayrıca gençler size şunu da söyleyeyim: Sandığa gidip ilk kez oy verecek 5 milyon 300 bin genç var. 5 milyon 300 bin genç otoriter bir yönetimi değiştirmek ve demokrasiden yana oy kullanmak için sandığa gidip oyunu kullandığında bu ülkede demokrasi gelecek ve sizler dünya siyaset tarihine olağanüstü bir armağan bırakacaksınız. Dünya siyaset tarihini yazanlar şunu diyecek: Türkiye’de otoriter bir rejim vardı ama o ülkenin gençleri, Mustafa Kemal’in gençleri sandığa gittiler, otoriter yönetimi demokratik yollarda değiştirdiler diyecekler. Bunun için hazır mısınız? Bay Kemal de hazır.”
“Kaynakların doğru kullanılması lazım”
Türkiye’de halkın fakirleşmesinin nedeninin para olmaması değil kaynakların yanlış kullanımı olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, emeklilere Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı’nda ikramiye vereceklerini hatırlatarak şöyle konuştu: “Bu ülkenin fakirleşmeye değil zenginleşmeye ihtiyacı var. O nedenle kaynakların doğru kullanılması lazım. Bunun için bütçenin sağlıklı yapılması lazım. Ben bazen diyorum ya işçiye emekliye biraz ücreti arttırın bu insanlar perişan oldu. Zam yapıyorsun, pazardaki zam ondan daha fazla. Bir aylık alıyor 15 gün sonra bir bakıyor aldığı aylık erimiş oluyor. O yüzden bütçeyi yaparken sağlıklı ve tutarlı, herkesin geçinebileceği bir gelire sahip olması lazım. Buna karar veren organ siyasi otoritedir bunu unutmayın. Paranın kime, hangi gruplara hangi kesimlere aktarılmasına karar veren organ siyasi organdır. Bu siyasi organın bu kararını şekillendirdiği kanunun adı da bütçe kanunudur. Dolayısıyla ben emekliye Ramazan ve Kurban Bayramı’nda bir maaş ikramiye verin dedim. Önce para yok, bir sürü gerekçe uydurdular. Sonra baktılar ki bu Kılıçdaroğlu bu işin arkasını bırakmıyor, birer maaş bin lira verdiler. Sonra seçim zamanı geldi biraz arttırdılar. Dedim ki asgari ücret kadar vereceksin. Adı üstünde asgari ücret. Yılda iki sefer veriyorsun zaten. Ben asgari ücret kadar emekliye ikramiye verilmesi gerektiğini söyledim vermediler. Ben söz verdim: Önümüzde Kurban Bayramı var. Bütün emekliler aylıklarını çekmeye gittiklerinde 15 bin lira parayı hesaplarında görecekler. Para var arkadaşlar. Türkiye zengin bir ülke. Beşli Çete’ye para var, yandaşlara para var. Dört yerden beş yerden altı yerden aylık alanlara para var. Emekliye gelince para yok. Para var var var para!”
“Beraber ve birlikte mücadelemizi yapacağız”
Yine miting alanında açılan “Ne zaman düşse ülke dara bir Kemal çıkar meydana” pankartını okuyarak yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Beraber ve birlikte Türkiye’yi kurtaracağız. Beraber ve birlikte mücadelemizi yapacağız” dedi.
Ev kadınlarına söz verdi
Kılıçdaroğlu, hayat pahalılığını en fazla hissedenlerin ev kadınları olduğunu belirterek kırsalda çalışan kadınların sosyal güvenlik primlerini devlet olarak ödeyeceklerini ve aile sigortası desteği ile de her ay kadınların hesabına asgari ücret kadar ödeme yapacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Adayı Kılıçdaroğlu, sayılı günler kalan 14 Mayıs seçimleri öncesinde vaatlerini şu ifadelerle dile getirdi: “Hayat pahalılığının bütün sıkıntısını çekenler ev kadınlarıdır. Yani çocuğu okula gönderirken bu sıkıntıyı çeker, üniversiteyi bitiren oğlu kızı iş bulamamışsa sıkıntı çeker, çocuğu okula gönderecek beslenme çantasına ne koyayım diye sıkıntı çeker. Hayatın bütün sıkıntıları ev kadınının kırsalda çalışan kadının omuzlarındadır. İki sözüm var; Bir; kırsalda çalışan ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devlet ödeyecek. Yani kırsalda çalışan Karadenizli kadın cebinden beş kuruş para çıkmadan kırsalda çalıştığı sürece her ay onun sosyal güvenlik primini devlet olarak biz ödeyeceğiz. Ayrıca kırsalda çalışan gençlerin de sosyal güvenlik primini yatıracağız. İki; Ev hanımlarına aile destek sigortaları getireceğiz. 1971 yılından bu yana uygulanmıyor. Uygulanan politika şu: Fakir ailelerin çocuklarını topluyorlar, televizyon kameralarını topluyorlar, gel buraya diyorlar, yiyecek paketi dağıtıyorlar, fotoğrafını çekip yayınlıyorlar. Bu olmaz. İnancımızda sağ elin verdiğin sol el görmeyecek. Hiç kimsenin yoksulluğunu afişe etmeyeceksiniz.”
Devlete işe alımlarda yoksul ailelere öncelik
Aile Destek Sigortası’nın nasıl işleyeceğini anlatırken devlete işe alımlarda da yardıma ihtiyacı olan yoksul ailelere öncelik verecekleri ifade eden Kılıçdaroğlu, “Nerede bir aile hekimi varsa orada sosyal hizmet uzmanları da olacak. Sosyal hizmet uzmanlarının yüzde 99,9’u kadınlardan oluşacak. Bunlar evlere gidecekler, ailenin durumunu raporlayacaklar. Geliri ne kadar, gideri ne kadar, ev kirada mı değil mi? Kaç çocuğu var? Üniversiteye giden çocuğu var mı? Engelli var mı? Yaşlı var mı? Bakıma muhtaç biri var mı raporlayacaklar. O rapor üzerine en az asgari ücret tutarında kadının banka hesabına para yatacak ve kadın gidip parasını çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Ayrıca devlet işçi alacaksa önce bu ailelerin çocuklarını işe alacak. Eğer torpilse torpili garibandan yana yapacağız” diye konuştu.
“Onların neler yediklerini bu kardeşiniz çok iyi biliyor”
Kendisinin kul hakkı yemediğini ve yemeyeceğini belirterek, iktidara da aynı vaatte bulunma çağrısı yapan Kılıçdaroğlu, “Şunu sakın unutmayın: Beşli Çeteler ve yandaşları paraları çalıp yurtdışına götürdüler. Sanıyorlar ki Bay Kemal o paraları getirmeyecek. Son kuruşuna kadar getireceğim o paraları. Milletin parasıdır o. Son söz: Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim! Şimdi onlara da sesleniyorum: Benim söylediğimi onlar da söylesinler. Kul hakkı yemedim, kul hakkı yedirmeyeceğim desinler bakayım! Diyemiyorlar. Diyemezler. Çünkü onların neler yediklerini bu kardeşiniz çok iyi biliyor. Huzuru getireceğim, beraber olacağız” ifadelerini kullandı.
1 Mayıs’ı kutladı
Konuşmasının sonunda 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Kılıçdaroğlu, “1 Mayıs bayramımız kutlu olsun. Bugün işçilerin bayramı, emekçilerin bayramı, alınteri dökenlerin bayramı. Hepimizin bayramı kutlu olsun. Maden şehitlerimiz var. Onları da saygıyla anıyoruz. Elbette ki onların davasını sizin kadın milletvekiliniz yakından takip ediyor. Biz de takip etmeye devam ediyoruz” dedi.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.