24 Kasım 2024
  • Bartın2°C
  • Ankara0°C
  • Bolu-2°C
  • Kastamonu-2°C
  • Zonguldak6°C
  • Karabük1°C

HACI GÖLBUCAKLI GÜVEN TAZELEDİ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Merkez İlçe Kongresi yoğun katılımla gerçekleştirildi.

Hacı Gölbucaklı güven tazeledi

17 Aralık 2017 Pazar 17:23

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bartın Merkez İlçe Teşkilatı'nda kongre heyecanı yaşandı. Hafta sonu gerçekleştirilen kongrede mevcut CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ile 19. Dönem Kırşehir Milletvekili ve Yaşam Tıp Merkezi Doktoru Hilmi Yükselen başkanlık için yarıştı. 397 Merkez İlçe delegesinden 302’si kongreye katıldı. Birlik ve beraberlik mesajlarının verildiği kongrede 302’oyun 298’i geçerli sayıldı. Hacı Gölbucaklı 172 oy alarak güven tazelerken, rakibi Hilmi Yükselen ise 126 oy aldı.

Yoğun katılım oldu

Yoğun ilginin olduğu kongreye CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, 26.Dönem İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, Türkiye Basın, Yayın, Gazetecilik, Grafik, Tasarım, Baskı ve Ambalaj, Sanayi İşçileri Sendikası Genel Başkanı Savaş Nigar, CHP İl Başkanı Mehmet Arslan, CHP Kadın Kolları Başkanı Fatma Özcan, CHP Merkez İlçe Başkan Adaylarından mevcut başkan Hacı Gölbucaklı ve 19. Dönem Kırşehir Milletvekili ve Yaşam Tıp Merkezi Doktoru Hilmi Yükselen, Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Karaaslan, CHP Belediye Meclis Üyeleri, CHP merkez ilçe delegeleri ve partililer katıldı.

Çalışma ve hesap raporları okunarak ibraz edildi

Halk Eğitim Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen kongrede  ilk olarak Divan oluşturuldu. 26.Dönem İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya’nın Divan Başkanı olmasına oy birliğiyle karar verildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile devam eden kongrede çalışma ve hesap raporları okunarak ibraz edildi.

Büyüme hormonlu

Blok liste ile seçime gidilmesi kararlaştırılırken, oy pusularının da belirlenmesinin ardından kongrede ilk olarak CHP Bartın Milletvekili M. Rıza Yalçınkaya konuşma yaptı. Türkiye’nin büyüdüğü yönünde açıklama yapan hükümet yetkililerini eleştiren Yalçınkaya, bahsedilen büyümenin hormonlu olduğunu ifade etti. Ekonominin kronik sorunlarının halledilemediğini söyleyen Yalçınkaya, OHAL ile de hukuksuzlukların örtüldüğünü belirtti. Ülke genelinde olduğu gibi Bartın’da da istihdama yönelik yatırım olmadığını söyleyen Yalçınkaya; “Bartın kalkınmada öncelikli il. Maalesef kalkınmakta öncelikli il olmamamıza rağmen yeteri kadar kalkınmadığımızı görüyoruz. 15 yıldır siyasi iktidar Bartın’a çok yatırım yaptıklarını söyledi. Ama Bartın hakkettiği anlamda yatırımları alamadı. Onlar yol, baraj, köprü için para harcıyorlar. Bartın’da işsizliğe çare olacak, Bartın’daki gençlerimizin göçünü önleyecek, Bartın’daki istihdam alanlarını çoğaltacak bir yatırım yapmadıklarını görüyoruz” dedi.

img_2488-001.jpgTTK’yı kapatmak istiyorlar

Konuşmasının devamında Yalçınkaya, şu ifadeleri kullandı; “Bartın’ın en önemli istihdam alanlarından bir tanesi olan Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesi Müdürlüğü’nü kapatmaya doğru giden bir sürecin içerisine soktular. Maalesef üzülerek söylüyorum; bu siyasi iktidar, orada ‘15 yıldır kömür çıkaracağım’ diyen ama hala bir kilo kömür çıkarmayan özel şirkete devretmek üzere. Bartın, istihdam alanlarından bir tanesinin kapanmasıyla karşı karşıya. Zaten bölgenin en büyük geçim kaynağı olan Amasra Taş Kömürü Kurumu’nu da maalesef üretim işçisi alınmaması nedeniyle üretim yapamaz hale geldi. 1980’lerde yılda 5 milyon ton kömür üreten kurum bugün 1 milyon ton kömür üretimin altına düştü. Sendika, genel müdürlük ‘İşçi alamıyoruz, üretim yapamıyoruz’ diye haykırıyor. Ama bu çağrılara kimse yanıt vermiyor. Göz göre göre TTK’yı kapatmaya giden süreci bölgemize yaşatıyorlar.

İnsanların sağlığını tehlikeye atıyorlar

Dünyanın en güzel yerlerinden bir tanesi olan Amasra’ya termik santral kurma çabaları devam ediyor. Yani bu şirket, buraya kömür çıkarmak için gelmişti, kömür çıkarmayı bir kenara bıraktı ve sadece termik santrale odaklandı. 3 bin yıllık geçmişi olan Amasra’nın göbeğine o ölüm bacalarını dikeceğiz diyorlar. Biz buna müsaade etmeyeceğiz. Biz bu ısrarlı hükümetin tutumunu, günü geldiğinde sandıkta oyumuzu vererek, bu ısrarın bedelini ödettireceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Yatırım yapmıyorlar, işsizliğe çare bulmuyorlar, ilin kalkınmasına çare bulmuyorlar. Bu ölüm bacalarıyla bu bölgenin insanların sağlığını tehlikeye atıyorlar. Elbet bunlar zamanı geldiğinde hesabı sorulacak.

Planı olmayan yere köprü görünümlü yürüyüş yolunu yaptılar

Bartın’ın en güzel koylarından olan, en güzel doğal güzelliklerden bir tanesi olan Güzelcehisar sahil bandı. Burası 1. Derece sit alanı. Bu alanda maalesef, devletin bazı bürokratlarının vizyonsuz oluşu nedeniyle bir yaya yolu adı altında bir çalışma yapılıyor. Resmen bir köprü inşaatı yapılıyor. Diyorlar ki Güzelcehisar’ı turizme kazandıracağız. Güzelcehisar’ın göbeğine bir hançer saplıyorlar ama farkında değiller. Gerçekten insan şaşırıyor. 2016 yılında, ‘Güzelcehisar’a bir patika yol yağacağız, orayı turizme kazandıracağız’ diye proje yapmışlar. Oranın daha imarı yokken, oranın daha koruma planı yokken, BAKKA’dan para alabilmek için proje hazırlamışlar. Planı olmayan bu yere köprü görünümlü yürüyüş yolunu yaptılar. Demek ki bunu birileri emretmiş, bu yapılacak denmiş. Yani teknik anlamda hiçbir şekilde incelenmeden, o Güzelcehisar sahiline hançeri saplamışlar. Bununla ilgili mücadelemizi yapıyoruz. Gerek Valiliğe, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bu yanlıştan dönülebilmesi için uyarımızı yaptık. İnşallah uyarımızı dikkate alırlar ve bu yapılan yanlışı farkına varırlar ve bu Güzelcehisar’ı bu çirkin görüntünden kaldırırlar.

TOKİ Köprüsü’nde niye o cesareti gösteremiyorsunuz

Benim üzüldüğüm bir taraf daha var. Senelerdir bir TOKİ Köprüsü meselesi tartışılıyor. TOKİ konutları, Dallıca köyü ve Kocareis Köyü tarafının merkezle bir bağlantısını yapacak bir köprü. Bu köprü defalarca Bartın halkına yapılacak müjdesi verilmesine rağmen ne yazık ki 7-8 senedir sadece konuşuluyor, yapılmıyor. Buradan Bartın’daki tüm yetkililere sesleniyorum, şu Güzelcehisar’da koyduğunuz performansı, halkın beklediği TOKİ Köprüsü içinde ortaya koymanızı bekliyoruz. Güzelcehisar’a yaptınız oldu, Güzelcehisar’a köprü gibi bir yaya yolunu armağan ettiğiniz. TOKİ Köprüsü’nde niye o cesareti gösteremiyorsunuz? Hodri meydan. Bütün yetkilerden rica ediyorum. Ne olur şu TOKİ Köprüsü yapımında da şu gözü kararmışlığınızı ortaya koyun. Hadi o zaman ben sizi takdir edeceğim.”

img_2502-001.jpgTürk Ulusu kurulan devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir

Milletvekili Yalçınkaya’nın ardından kürsüye gelen CHP Bartın İl Başkanı Mehmet Arslan, şu ifadeleri kullandı; “Bağımsızlığa, özgürlüğe, laik demokratik hukuk devletine inanan, Cumhuriyetimizi ve değerlerini Mustafa Kemal Atatürk’ün felsefesini aşındırmaya ve yok etmeye çalışanların karşısında dimdik ayakta duran, partimize ve Atatürk devrimlerine yürekten bağlı çok değerli Cumhuriyet Halk Partili dostlarım; Cumhuriyet Halk Partisi Bartın Merkez İlçe Kongresine hoş geldiniz. Ülkemizde yaşanan siyasal, ekonomik, sosyal gelişmeler gün geçtikçe bizleri daha fazla endişelendiriyor. Dünya tarihinde ilk kez bir ulus emperyalist güçleri dize getirmiş ve topraklarından ya istiklal ya ölüm kararlılığıyla defetmiştir. Bu ulusun adı Türk Ulusu kurulan devlet Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Atalarımıza minnet ve şükran borçluyuz

Çaresizlikten bir ulus bir ülke yaratan Atatürk ve silah arkadaşlarına, canının dişine takan ölüme giden atalarımıza minnet ve şükran borçluyuz. Bizlere bir vatan bir cumhuriyet miras bırakmışlardır. CHP Kurtuluş Savaşını kazanan Cumhuriyeti kuran ve tüm kazanımları ile yaşatan bu uğurda mücadele veren misyonun adıdır. Bu anlattıklarımı hepiniz biliyorsunuz ve hepimiz yürekten inanıyoruz. Bu inanca sahip olduğumuz için buradayız. Bu duyguları bu inancı taşımayan bir zihniyet tarafından yönetildiğimiz için endişeliyiz. Demediler mi Lozan kazanç değil kayıptır. Demediler mi Kurtuluş Savaşı yapılmamış yaşanmamıştır. Lozan’da Ege deki adaları kaybettik diyenler Ege deki 18 adanın işgaline ses çıkarmayıp Suriye’deki Süleymanşah Türbesini kaybederek Cumhuriyet tarihinde ilk toprak kaybeden hükümet oldular. Yanlış politik çıkışlarla bölgede ve dünyada Türkiye Cumhuriyeti’ni yanlızlaştırmışlardır.

Cari açığı tarihin en yüksek seviyelerine çıkardılar

Ekonomik hayattaki yanlışlar nedeniyle üretmeyen her şeyini ithal etmek zorunda kalan cari açığı tarihin en yüksek seviyelerine çıkaranlar 15 sendir ülkeyi yönetenler değilmidir. Samanı bile ithal eden yurtdışından getiren bunlar değil midir? FETÖ ile kol kola girerek çok muhterem zat olarak tanıtan, ne istedin de vermedik diyen devletin ve milletin içine sokan çıkarlar çatışınca biz kandırıldık diyerek hain ilan edenler bunlar değil midir? Yargıya, Silahlı Kuvvetlere, kozmik odaya kadar sokanlar bunlar değil midir? ‘Kandırıldık Allah’ım ve milletim beni affetsin’ diyen Kemal Kılıçdaroğlu mudur? Söylenecek çok söz var. Fakat sizi bu konu ile fazla sıkmayacağım. Zaten sizler bunları biliyorsunuz. Sıkıntı, başta da söylediğim gibi bilmeyenler bilmek istemeyenler üç maymunu oynayanlardır.

Bizi kimse kandıramadı

Açlık sınırının altında 1400 TL alabilmek için sırada bekletilen vatandaşımız yoksulluk sınırı 5000 TL iken 1400 TL bile alamayan vatandaşımız artık iyi yönetilmediğini ülkeyi yönetenlerin bu yoksulluğa sebep olduğunu daha adil daha rahat yaşayabilmenin emeğinin karşılığını alabilmenin çoluk çocuğunun daha güzel daha refah günlerde yaşayabilmesinin saraylarda yaşayan kendilerini ülkenin sahibi gibi gören padişah gibi davranan zihniyetlerden kurtulmak ile mümkün olacağını artık görmelidir. Bizleri FETÖ kandıramadı, Esat kandıramadı, Zarraf kandıramadı, bizi Amerika kandıramadı bunu görmek lazım. Son olarak gerçekleştirilecek olan kongremizin Bartın’a ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni eder hepinizi saygı ve sevgi ile selamlarım.”

img_2513.jpgPartimizi 2019 seçimlerine hazırlamak için adayım

CHP Bartın Merkez İlçe Başkan Adayı, 19. Dönem Kırşehir Milletvekili ve Yaşam Tıp Merkezi Doktoru Hilmi Yükselen; “Tüm seçimlerde hele hele son referandumda il yönetimimizin organizasyonunda hiç yılgınlık göstermeden köylümüze anlatmaya çalıştık. İyi sonuç da aldık. Kesinlikle partimizi yıpratacak sözler söylemem. Dedikodu yapmam. Dedikodu yapanlar CHP’yi anlayamazlar. Ben CHP’nin her kademesinde görev aldım. 50 yıllık parti deneyimimi Bartın’da kullanıp, partimizi zirveye ulaştırma çabası göstereceğim. Daima birbirimizi seven ve partimiz için bir şeyler yapmaya çalışan partililer olmalıyız. Herkes parti bana ne katacak değil, ben partiye ne katacağım demelidir. Ben partimizi 2019 seçimlerine hazırlamak için adayım” dedi.

Gençlerimize sosyal çalışma alanı oluşturacağız

Gençlere önem verileceğini söyleyen Yükselen; “İlçelerin en büyük görevi üye kaydı yapmaktır. Halen 25 köyümüzde üyemiz yoktur. 45 köyümüzde tek bir üyemiz vardır. Seçim zamanı 40 tane sandıkta CHP’li üye yoktu. Bunlar ilçe yönetiminin görevidir. 1 yıldır Hasankadı beldemize para gönderilmiyor. Parti binasının kirası ödenmiyor. Kozcağız beldemizde de parti binamızın tabelası indirilmiş. Bunlar olacak şeyler değil. Yönetime geldiğimizde b u eksiklikleri derhal gidereceğiz. Hiç kimseyi dışlamadan ötekileştirmeden çalışmalarımızı yapacağız. Özellikle köy çalışmalarına önem vereceğiz. Gençlerimize de önem vereceğiz. İl binamızın üst katını gençlerimize tahsis edeceğiz. Gençlerimize sosyal çalışma alanı oluşturacağız” diye konuştu.

img_2455-001.jpgAbilik yapmak için adayım

Yükselen; “Partimizde halkımızı ve partilileri dinleyecek, herkesi güler yüzle karşılayacağım. Partimizde her gün bir yöneticimizin olmasını sağlayacağım. Ben bundan sonra hiçbir şekilde ne milletvekilliği ne de belediye başkanlığına adaylığım söz konusu değil. Sadece çok sevdiğim partime hizmet etmek için adayım. 2019’a hazırlık olması adına partimizi toplayarak, kırgınlık ve küskünlükleri ortadan kaldırarak, barış içerisinde parti büyüğü olarak abilik yapmak için adayım. Şimdiye kadar partimize emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Diğer aday arkadaşımıza da başarılar diliyorum” dedi.

img_2519.jpgYürekten inanıyorum

Son olarak kürsüye gelen CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı ise; “Kongremizin başarılı ve verimli geçmesini diliyorum. Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer. Cumhuriyet Halk Partisi Türk halkının var olma iradesinin adıdır, bağımsızlık aşkıdır, özgürlük sevdasıdır. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek| halkı yoksulluktan kurtarmak için başı dik sırtı pek bir ülke olmak için, kendini adamak demektir. Siyaset bana ne verecek değil, ben topluma ne vereceğim, demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, devrimci olmak demektir, değişime cesaret edebilmek ve değiştirebilmek demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, Cumhuriyetin kurucusu, demokrasinin öncüsü olmak demektir. Cumhuriyet Halk Partili olmak demek, çağ değiştirecek kudrete ve devrim yapacak iradeye sahip olmak demektir. Bu devrimci ruh, Türkiye'ye yeni bir ufuk, Türk halkına ise yeni bir umut kazandıracaktır. Buna yürekten inanıyorum” diye konuştu.

Korku imparatorluğu yarattılar

Gölbucaklı; “Bu kongre; her geçen gün daha da otoriter bir yönetim anlayışıyla ülkemizi sonu belirsiz maceralara sürüklemek isteyen AKP iktidarının baskı ve dayatmalarının maksimum düzeylere geldiği günlerde yapılıyor. Söylemleriyle eylemleri taban tabana zıt olan bir iktidar var. Demokrasi diyorlar, demokrasiyi askıya alıyorlar. Parlamentoyu AKP iktidarının noteri durumuna getirdiler. Muhalefete tahammülleri yok tartışma kültürleri zaten yok. Düzeyli bir tartışma ortamını yok ettiler. Çünkü onlarda biat kültürü vardır. Siyasi etkileşimi reddediyorlar. Kendi mahkemelerini kurdular. Kendi yargıçlarını atıyorlar. Kendi yargıçları görev yapıyor. Tutukluluğu infaza dönüştürdüler. Aydınları hapse attılar. Korku imparatorluğu yarattılar. Türkiye'de soruşturmaların, davaların ve mahkeme kararlarının bu kadar çok tartışıldığı böyle bir dönem yaşanmamıştır. Artık yargıya güvenmek zordur” dedi.

img_2521.jpgVatandaşı yoksullaştırmak için kullanıyorlar

Siyasetin yargıyı kuşattığını belirten Gölbucaklı, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Yargının kuşatıldığı bir ülkede, demokrasiden söz etmek mümkün değildir, yargıyı bağımsız ve yansız hale getirmek, hukuk devletini kurmak partimizin iktidara geldiğinde ilk görevi olacaktır ve Türkiye özgürlükler ülkesi konumuna gelecektir. Gazeteciler tutuklu, seçilmiş milletvekilleri tutuklu. Seçilmiş belediye başkanları ya görevden alınıyorlar ya da rekor ceza istemleriyle hakim karşısına çıkartılıyorlar. Artık Türkiye'de yargı; "tutukluluk hali"," tutuklama", "tutuklanırsın", "tutuklandı", "tutuklanacak" gibi kelimelerden kurulu bir yapıya dönüştürülmüştür. Kısacası "tutukluluk hali" tutukludur. Tedbir falan değildir, cezadır ve cezanın infazıdır. 15 yıla ulaşan AKP iktidarı devletin tüm kurumlarını muhalifleri ezmek, vatandaşı yoksullaştırmak için kullanmaktadır. Devletin tüm olanaklarını kendi yandaşlarına paylaştırmak üzere kullanan AKP iktidarından kurtulmanın yolu, doğru ve gerçekçi sosyal politikalar ve bunları uygulayacak inançlı, kararlı kadrolardan geçmektedir.

Her türlü fedakarlığı yapmak zorundayız

Şu an salonda bulunan insanların gözlerinde ben, bu inancı, kararlılığı ve mücadele azmini görüyorum. Önemli olan, tüm siyasi hırs ve kariyer beklentisinden uzak, ön yargılardan arınmış, iktidara odaklanmış bir örgüt yapısının oluşturulmasıdır. Parti içi demokrasiyi ayrımsız hayata geçirerek, her şeyin en iyisine, en güzeline layık halkımızın her zaman ve her koşulda yanında olarak, gerektiğinde her türlü fedakarlığı yaparak örgütlerimizi hazır ve dinamik tutmak zorundayız. Değerli dostlar; Gün, farklılıklarımızı ayrışma nedeni olarak değil, bir zenginlik olarak görmemiz gereken gündür. Gün, kişisel zaaflarımızı parti dışında tutarak, CHP’ ye yaraşır bir vakar ve disiplin içerisinde, ülkemizi karanlık amaçlarına alet etmek isteyenlerle mücadele günüdür. Gün, dostluk, barış, sevgi ve dayanışma günüdür. Gün, CHP’yi iktidara taşıyacak yolda el ele, omuz omuza birlik olma, birliğimizi, dayanışmamızı güçlendirme günüdür.

Onurlu bir mücadeleye çağırıyorum

Gün, önce kendimizle, sonra bizim gibi olmayan bizim gibi düşünmeyenlerle, tüm toplum katmanlarıyla, yani halkımızla barışma. Barış içinde, bir arada yaşama günüdür. Birbirimizi anlamaya, dinlemeye çalışarak, kimseyi aşağılamadan, kimseyi ötelemeden, yok saymadan; insan ve emek odaklı bir hayatı paylaşma günüdür bugün! Ve sevgili dostlar ancak o zaman CHP, siyaset sahnesinde gerçekten hakkettiği onurlu yeri alabilecek, tüm halkın özlediği, umutla beklediği siyasi iktidarın gerçek sahibi olacaktır. Önemli olan politikalarımızı, projelerimizi doğru ve anlaşılır şekilde ifade edebilmek, halkla bütünleşerek, onların sorunlarını çözecek yegane parti olduğumuz konusunda onlara güven verebilmektir. Çağdaş, sosyal bir hukuk devleti gibi yönetilen, özgür, demokratik bir Türkiye umuduyla. Sevgili dostlar sizleri CHP de birlik olmaya, CHP’yi iktidara taşımaya, bu uğurda zorlu ama onurlu bir mücadeleye çağırıyorum.

Tüm gayretimizle çalışacağız

Bizler tüm Türkiye’de olduğu gibi Bartın'da da bu mücadelenin en üst düzeyde yapılması için tüm gayretimizle çalışacağız. Nitekim, bundan önce yaşadığımız seçimlerde de bu gayreti merkez ilçe yönetimi olarak gösterdik, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bilindiği üzere göreve geldiğimiz günden bu güne kadar bir ön seçim, iki genel seçim ve bir de referandum oylaması olmak üzere dört seçim yaşadık bu seçimlerin sonuçlarına bakıldığında mevcut merkez ilçe yönetiminin başarısı göz doldurmaktadır. 2015 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerinde iki milletvekilliği bulunan Bartın’da bir tanesini kazandık. Her iki seçimde de oylarımızı öncesine göre arttırmayı da başardık. 2016 yılında yapılan referandum sonuçlarına baktığımızda ise Bartın merkez mahallelerin tamamında ve sahil köylerimizde "hayır" oylarını ezici bir çoğunlukla almayı başardık. Göreve geldiğimiz günden bu güne kadar da başarılı işler yaptığımız da aşikardır.

img_2482.jpgBirleşmeyi ve bütünleşmeyi sağlamalıyız

Bu çalışmalar esnasında bizlere her zaman destek veren ve sıkıntılarımızın giderilmesinde tecrübelerinden ve çevresinden her daim yararlandığımız milletvekilimiz Sayın Rıza Yalçınkaya'ya da huzurlarınızda bir kez daha teşekkürleri borç biliriz. Bizler bir bütünüz... Seçilmiş olan milletvekilimizi yok sayarak siyasi ve özel işlerimizi başkaları aracılığı ile göremeyiz. Milletvekilimizle koordineli olarak çalışmak zorunda olduğumuzun da bilincindeyiz. Parti içinde bölünmek, parçalanmak Türkiye’nin çimentosu olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne yakışmaz. Hele ki ayak oyunları yapmak, yöneticiler üzerinden entrikalar çevirmeye çalışmak, küçük olsun bizim olsun düşüncesi ise hiç yakışmaz. Artık bir şeyleri düzeltme günüdür. Birleşmeyi ve bütünleşmeyi sağlamak ve bunu da çalışmalarımızla ispat etme günüdür.

Bartın’dan başlayan bir zincir oluşturalım

Haydi hep beraber el ele vererek, Bartın’dan başlayan bir zincir oluşturalım. Bizlere gülenleri utandıralım. Kongremiz sonunda kazanan Cumhuriyet Halk Partisi olsun, kazanan ülkemiz olsun... Sözlerime son vermeden önce, başta Türkiye Cumhuriyetimiz ve partimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, geçmişten günümüze kadar partimize hizmet eden emek veren, katkıları olan ve bu günlere taşıyan tüm partililerimize minnetlerimi sunuyor, vefat etmiş tüm büyüklerimizi de rahmet ve saygıyla anıyorum. Bu duygu ve düşüncelerle kongremizin Bartın'a ve ülkemize hayırlı olmasını temenni eder, bizleri yalnız bırakmadığınız için sizlere de ayrıca şükranlarımı sunarım. Atamızın izinde her şey gönlünüzce olsun. Teşekkür ederim.”

img_2458.jpgYönetim Kurulu Asil listesi

CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Hacı Gölbucaklı’nın Yönetim Kurulu Asil
listesi şu isimlerden oluştu; “1. Kenan Aydınoğlu, 2.Yıldız Çelik, 3. Hakem Çetin, 4.Uysal Darçın, 5. Mehmet Demir, 6.Duygu Demirok, 7. Esra Erdoğan, 8.Nurettin Erol, 9. Satılmış Girgin, 10. Serkan Gülşen, 11. Şükrü Kaval, 12. Hüseyin Palabıyık, 13. Berran Sağlam, 14. Ahmet Selamet, 15. Gülşen Yalçın ve 16. Umur Yücel.”

Yönetim Kurulu Yedek listesi

Yönetim Kurulu Yedek listesi ise şu şekilde; “1.Rahmi Uzun, 2. Gürcan Noyan Erözçelik, 3. İsmail Doruk, 4.Şükrü Ayas, 5.Tülin Ulus, 6. Umut Avcı, 7. Necdet Yıldırım, 8.Ethem Aktaş, 9. Şükrü Susam, 10. Ali Kundak, 11. Nadir Kara, 12. Taşkın Balta, 13. Emine Kılınç, 14. Hüseyin Erdoğan, 15. Kadriye Kuru ve 16. Bülent Özveren.”

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.