03 Aralık 2024
  • Bartın8°C
  • Ankara5°C
  • Bolu5°C
  • Kastamonu-1°C
  • Zonguldak9°C
  • Karabük7°C

DEVLETİN ŞEFKATİNİ HERKESE HİSSETTİRİYOR

Sercan Engin

22 Aralık 2023 Cuma 10:19

14.06.2020 tarihinde dönemin Valisi Sayın Sinan Güner için “Vali Bey Bartın için bir kazanç” başlıklı bir yazı kaleme almıştım.

Gerçekten de dediğim gibi Vali Beyin Bartın’a önemli hizmetleri oldu. Çözülemeyen, siyasi tartışmalara neden olan ve ilin önünü tıkayan birçok konu çözüme kavuştu. Ancak bir özelliği de sert ve disiplinli olmasıydı. Sayın Valimize verdiği hizmetler için çok teşekkür ediyoruz.

Böyle bir dönemin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan imzası ile 12 Mayıs 2022 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Valiler Kararnamesi ile Sayın Nurtaç Arslan, Bartın Valisi olarak atandı.

Sayın Arslan, kendisinden önceki dönemden tamamen farklı bir tarzı benimsedi. Şefkatli ve güler yüzle hizmet ediyor. Yakın çevresinde çalışanların memnuniyeti göze çarpıyor. Zaten bu bile bize her şeyi gösteriyor.

Açıkçası Sayın Sinan Güner’in tayininin çıktığını duyunca üzülmüş, yeni gelen Vali’nin onun gibi sorun çözme noktasında etkili olacağını düşünmemiştim.

Valimiz Sayın Nurtaç Arslan bunu nezaketiyle başardı. Önceki dönemde sertlikle olan bazı şeyler şimdi nezaketle oluyor.

Sayın Valimiz, göreve geldiğinde ilk yaptığı açıklamasında “Kapımız ve Gönlümüz Herkese Açık Olacak” demişti. Şuna kadar dediği gibi de oldu.

Yine “Şehit ailelerimiz ve gazilerimiz, yaşlılarımız, yardıma muhtaç vatandaşlarımız, korunmaya muhtaç çocuklarımız ve engelli hemşehrilerimiz hiçbir zaman kendisini yalnız hissetmeyecek, devletimizin şefkatli eli daima üzerlerinde olacaktır” demişti. Bu ailelerimizi sürekli ziyaret ederek dediği gibi devletimizin şefkatini hissettirdi. Aslında bu şefkati tavırlarıyla, yaklaşımıyla ve uygulamalarıyla herkese de hissettirdi diyebiliriz.

Her türlü öneriyi de değerlendirmesi çok önemli özeliklerinden bir tanesi.

Geldiği günden beri hızlı bir çalışma temposu sergileyen Vali Hanım, sorunların çözümü noktasında attığı adımlarla herkese büyük güven veriyor.

Peki gelelim basın ayağına…

İletişime önem veren Sayın Valimiz, basın mensuplarına da değer veriyor. Basın mensuplarının yazılarını dikkate alıyor.

Sayın Valimize görevinde başarılar diliyoruz.

Ajans Bartın olarak Sayın Valimizin çalışmalarını yakından takip etmeye devam edeceğiz.

***

Vatandaşların mağdur olduğu bir hususa değinmek istiyorum.

Bildiğiniz gibi kimlik kartı, ehliyet, pasaport yenileme, yenisini alma, değiştirme işlemleri Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı Nüfus Müdürlükleri tarafından yapılıyor. Ancak getirilen randevu sistemi ilimizde vatandaşların mağdur olmasına neden oluyor.

Bartın İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü personeli randevusuz işlem yapmadığını ifade ederek, kuruma başvuran birçok vatandaşı mağdur ediyor.

Tam net anlaşılması için isterseniz şahit olduğum bir iki örnekle anlatayım.

Randevu alındığını bilmeden Kurucaşile’nin bir köyünden gelen vatandaş kimlik değiştirmek istiyor. Kurum personeli tarafından kendisine iletilen “Randevusuz işlem yapamıyoruz” cevabı oluyor. O vatandaş sisteme girip randevu almayı deniyor. Sistem 4 gün sonraya randevu veriyor. Peki oradaki memurun boş olduğunu gören bu vatandaş bir kez daha ricacı oluyor. Randevuyu 4 gün sonraya verdiğini, uzak köyden geldiğini ifade etse de vatandaşın yüzüne dahi bakılmıyor. Kendisine karşı kullanılan üslup da bir tuhaf oluyor.

Devletin koyduğu bir kural var. Kabul ediyoruz. Randevu sistemi uygulansın. Ancak birazcık esnetilsin. Ne kaybederiz?

Randevu sistemi işlerken, randevusuz gelen vatandaşın da işlemi oradaki memurun yoğunluk durumuna göre halledilse güzel olmaz mı?

Sıramatikle bu sorun rahatlıkla çözüme kavuşturulur. Randevusuz gelenlerin sıramatikten alınan sıra numarasına göre işleri halledilebilir diye düşünüyorum.

Görevli memur tabii ki önceliği randevulu vatandaşa versin. Randevulu vatandaşın işi bittiğinde randevusuz vatandaşın da işi görülse ne olur? Bundan kim ne kaybeder?

Bu Kurucaşileli vatandaş kimlik değişimi için gidiş-geliş en az 150 TL yol parası ve 83 TL kimlik değişim ücreti verdiğini varsayalım. 233 TL harcayan bu vatandaş işini halledemeden köyüne dönmek zorunda bırakılıyor. Aynı yol masrafını bir daha yapacak. Zaten insanlar zor geçiniyor. İnsanları bu kadar zorda bırakmanın doğru olmadığını düşünüyorum.

İlgili kurum yetkililerine naçizane bir çağrıda bulunalım. Gelin vatandaşın işini kolaylaştıralım. Bartın İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün kapısına gelen vatandaşlar geri dönmesin. Devletin kapısı randevu sistemi nedeniyle vatandaşın yüzüne kapanmasın.

Bir diğer hususta adres hizmetleriyle ilgili…

İkametgah değişikliği için gittiğinizde karşınızda 3-4 memur oturuyor. Hepsi bilgisayarın içine gömülmüş, gelen gidenden haberleri yok. Orada görevli Beyefendi de olmasa vatandaşın vay haline.

Anlamak mümkün değil. Kapıdan içeri giren bir vatandaşa “hoş geldiniz, buyurun” demek çok da zor olmasa gerek?

İlgili birimin sanki bir toparlanmaya ihtiyacı var gibi…

Biz kamuoyunun talebini dile getirmekle görevliyiz. O nedenle devlet kurumunda yaşandığı ifade edilen bu tür aksaklıkların düzeltilmesi için uyarı görevimizi yerine getiriyoruz.

***

Bir diğer husus da ilimizin değeri, reklam yüzü Bartınspor…

Bartınspor’un herkesi hayal kırıklığına uğrattığı ifade ediliyor. Sosyal medyadan Basın kimliği olmayan klavyeciler yazdıkça yazıyor. Yönetimler hedef alınıyor. Futbolcular hedef alınıyor. İlin yöneticileri hedef alınıyor.

Ben de kızıyor muyum? Evet. Ben de üzülüyor muyum? Evet. Bazen ben de yazmak istiyor muyum? Evet.

Ancak sonra da düşünmeden edemiyorum. Sezon başında gerçekleştirilen Bartınspor kongresinde bu kulübe sahip çıkan oldu da ben mi hatırlamıyorum? Kulüp az kalsın kayyuma gidiyordu.

Son anda AK Parti Bartın Milletvekili Sayın Yusuf Ziya Aldatmaz ve Bartın Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Fahri Fırıncıoğlu elini taşın altına koydu ve yönetim oluşturmak için büyük çaba harcadılar.

Peki sonra ne oldu?

Aranan kişiler yönetime girmek istemediler…

Kongre salonunda İl Genel Meclis Başkanı Sayın Kenan Dursun, Milletvekili Sayın Aldatmaz’ın da desteğiyle kulüp başkanlığına aday oldu.

Aday olunmasaydı eğer kulüp kayyuma gidecekti.

Aslında Sayın Kenan Dursun kendini ateşe attı. Çünkü siyasetçi için bir kulüp başkanı olmak büyük bir risktir. Sayın Başkan bu riski aldı.

Başarı gelirse el üstünde tutulacaktı. Ama ya başarısız olursa…

Başarısızlık durumunda bir siyasetçi için ne kadar zor olabileceğini siz düşünün…

Peki göreve gelen bu yönetim ne yaptı?

Edindiğim bilgilere göre rakamlar farklılık gösterebilir. Yönetim görev gelir gelmez 270.000 TL’lik kamp borcunu ödedi. Hatta bu konuda kulüp icralıktı diye biliyorum. Bu sorun çözüldü. Yine yaklaşık 500.000 TL’ye yakın esnaf ve çalışanlara olan borçlar ödendi.

Bu ödemeler Bartın halkından toplanan paralarla ödendi. Yani yönetim kulübü piyasaya borçsuz bir duruma getirdi.

Tabii gelinen süreçte Bartın Belediye Başkan Adaylığı için Kulüp Başkanlığından istifa eden Sayın Kenan Dursun, kulübü kasasında artı 2 milyon TL ile bıraktı. Şuna da dikkatinizi çekeyim; daha bu rakamların içinde futbolculara ödenen paralar yok. Yani kongre sonrasında takıma önemli destek sağlandığı açık. Bunu kimin başardığı da açık...

Burada rakamlara takılmayalım. Burada önemli olan kulübün borcu olup olmadığı, bu borçların kapatılıp kapatılmadığı ve kulüp kasası artı da mı ekside mi…

Sportif bir başarısızlık olduğu doğru. Herkes maçlarda saç baş yonuyor. Ancak mali açıdan kulüpte bir başarı var gibi görünüyor.

Yazımın başında “Bartınspor bu sene hayal kırıklığına uğrattı” deniliyor demiştim. Bu yanlış bir ifade aslında. Bu yönetim göreve gelirken “o sene bu sene” demedi. Ümit vermediler. Şampiyonluğa oynayacağız demediler.

Yapılanma yapılacağını, altyapıya önem verileceği ve kulübün bulunduğu dar boğazdan çıkartılacağı ifade edildi. Görünen o ki bu da başarılmış gibi…

Burada önceki dönemlerde görev alan başkanlara da değinmek istiyorum. Kulübün piyasa ve çalışanlarına hiçbir borcu yok, ancak eski kulüp başkanlarına borcu kaldı. Önceki dönem kulüp başkanlarımıza bir çağrıda bulunalım. Gelin bu borçları kulübe bağışlayın…

Bu borçların ödenebilmesi mümkün değil.

Mevcut yönetim eski başkanları tek tek ziyaret ederek, bu borçların bağışlanmasını talep etmeli. Hiç vakit kaybetmeden bunu başaralım. Eski başkanlarımızın kızgınlıkları olabilir, küskünlükleri olabilir ama Bartınspor’a olan bağlılık her şeyin önündedir. Bunu hatırlatmak yeterli olacaktır diye düşünüyorum.

Kayyum sürecinde göreve gelen yönetim hataları olmadı mı? Bana göre elbette oldu.

Yapılan transfer çalışmalarını kim veya kimler yürüttüyse bazı yanlış transferler yapıldığı açık. Tabii burada bütçe gözetilmiş de olabilir.

En büyük hataları süreç içerisinde kamuoyu bilgilendirilmedi. Yani Bartın takım için ne yapıldığını bilmiyor. Anlatan olmadı. Söyleyen olmadı. Basını dikkate alan olmadı.

Ortada dönen dedikoduları sonlandıracak bir basın açıklaması yapılmadı. Burada kulübün basın sözcüsüne de büyük iş düşüyordu. Ancak sadece belli basın kuruluşlarıyla çalışmakla yetinildi.

Yapılan transfer maliyetini, ödenen borçları, kasada bulunan artı parayı ve yapılan harcamaları kim biliyor?

“Bunları açıklamak zorunda değiliz?” denilecekse eğer bu da yanlış. Açıklamak zorundasınız…

Peki şimdi ne yapmalıyız?

Bu sezonu ekonomik olarak düzlüğe çıkmak için ve yapılanma için feda ettiğimizi düşünelim. Bu süreci eski başkanlarımıza olan borçları da hallederek, tamamlayalım.

Önümüzdeki yılın planlamasını şimdiden yapalım. Ekonomik olarak borçsuz bir Bartınspor’u önümüzdeki sezona hazır şampiyonluğa oynayan bir takım haline getirelim. Bunu başarabiliriz.

Yeri ve zamanı geldiğinde her zaman takımına sahip çıkan Bartın halkı, bazı şeylerin doğru yapıldığını görürse yine desteğini esirgemeyecektir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.