BARO BAŞKANLARI OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
OHAL KHK’ları ve devletin güç kullanma yetkisini sivillere devreden 696 sayılı OHAL KHK’sı hakkında olağanüstü baro başkanları toplantısı düzenlendi.
28 Aralık 2017 Perşembe 12:48
‘696 sayılı KHK derhal geri çekilmeli’
Baro başkanları Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) çağrısıyla 17 aydır devam eden OHAL ile 695 ve 696 sayılı KHK'ları görüşmek üzere Ankara’da olağanüstü toplandı. Türkiye Barolar Birliği 36'ncı Olağanüstü Baro Başkanları toplantısı sonrası Metin Feyzioğlu, Baro Başkanları ile birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır da katıldı.
OHAL bu haliyle, terörle mücadeleyi sekteye uğratıyor
Toplantı sonrası yayınlanan bildiri ile ilgili bilgiler veren Bartın Baro Başkanı Ferhat Parlatır, sonuç bildirgesinde OHAL’in kaldırılmasını ve 696 sayılı KHK derhal geri çekilmesinin talep edildiğini ifade etti. Bildirge ile ilgili bilgiler veren Parlatır; “OHAL derhal kaldırılmalıdır. Çünkü OHAL terörle ve darbeye kalkışanlarla mücadele amacının dışında, olağan bir yönetim biçimi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Devletin ilgili kurumlarının elinde, OHAL olmaksızın da terörle mücadele etmeye yetecek güç ve yetkiler vardır. Türkiye Barolar Birliği ve Barolarımız hukuk çerçevesinde terörle mücadele edilmesini her zaman desteklemiştir. Ancak OHAL bu haliyle, terörle mücadeleyi sekteye uğratmaktadır. Çünkü; Türkiye'nin demokratik görüntüsüne ağır zarar vermektedir. Bu da, terör örgütlerinin özellikle dış ülkelerde meşruiyet kazanma girişimlerini kolaylaştırmaktadır” dedi.
Milli irade bir kez daha yok sayıldı
Tek irade ve tek belirleyicinin Anayasa olduğunu belirten Parlatır; “Bugüne kadar OHAL ile ilgisi olmayan binlerce düzenleme, OHAL KHK'ları yoluyla yapılmıştır. Üstelik bunların önemli bir kısmının KHK ile düzenlenmesini Anayasamız yasaklamıştır. Bunlar aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne de aykırıdır. Mevcut uygulamada hangi konuların kanunla, hangilerinin KHK ile düzenleneceğine Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu karar vermektedir. Oysa bu konuda esas alınabilecek tek irade ve tek belirleyici Anayasadır. Bu durum, TBMM'nin yetkilerinin fiilen elinden alınması anlamına gelmektedir. Bir tek hükmü bile OHAL'le ilgili olmayan 696 sayılı KHK ile milli irade bir kez daha yok sayılmıştır” diye konuştu.
Savunma hakkı ağır şekilde ihlal ediliyor
Parlatır, açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı; “Bu süreç sonunda verilecek hükümlerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nce hak ihlali olarak yorumlanacağı da açıktır. Gerek 696 sayılı KHK'da, gerek önceki KHK'larda Anayasa'ya aykırı yüzlerce düzenleme vardır. Mesela tek tip elbise düzenlemesi ile sanıkların peşin olarak suçluluğunun kabul edildiği görüntüsü verilmektedir. Savunma hakkı ağır şekilde ihlal edilmektedir. Türkiye'deki yargılamaların dünyada; önyargılı, suçsuzluk karinesini yok sayan ve usulen yapılan yargılamalar olarak görülmesine sebep olunmaktadır. Bu apaçık Anayasa ihlallerinden bile daha vahim olanı, 696 sayılı KHK'nın insanların yaşamlarını tehlikeye atan bir sorumsuzluk maddesi içermesidir.
Kim, neye göre bunu tespit edecek?
696 sayılı KHK, sadece 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bastırılmasına katılan sivil vatandaşlarımıza yönelik ve yalnızca kanunla TBMM tarafından düzenlenebilecek bir genel af veya sorumsuzluk getirmekle kalmamıştır. Geleceğe yönelik olarak da sivil vatandaşlarca suç işleme özgürlüğü olarak anlaşılabilecek mutlak bir ceza ve tazminat sorumsuzluğu getirmiştir. Böyle bir düzenleme kanunla dahi yapılamaz. Her ne kadar bazı yetkililerin açıklamaları, KHK'nın ilgili maddesinin sadece 15 ve 16 Temmuz 2016'yı kapsama niyetiyle yazıldığı şeklinde olsa da, madde metni böyle değildir. Geleceğe yönelik ve ucu açık bir ceza ve tazminat sorumsuzluğu getirilmiştir. Darbe teşebbüsünün devamı niteliğindeki eylemler ne demektir? Kim, neye göre bunu tespit edecektir?
Yetkili makamların sözlü beyanları bağlayıcı değildir
Barışçıl bir protesto eylemini 15 Temmuz'un devamı niteliğinde diye yorumlayıp temel haklarını kullanan insanlara saldıran, öldüren, darp eden gruplar olur ise, bu suçlular, bu maddenin kendilerine bu hakkı verdiğini sanacaklardır. Yetkililerin açıklamalarına göre yapılmak istenen bu değilse bile, KHK'da yazılmış olan budur. Dinamitin fitilini yakmak kolay, söndürmesi çok zor hatta bazen imkansızdır. Vatandaşlarımız huzursuzdur. Kardeş kavgasına zemin hazırlayan bu vahim madde acilen geri çekilmelidir. Ancak derhal ve bir ilk adım olarak; maddenin savunmasını yapanlarca iddia edildiği gibi uygulama kapsamı en son 16 Temmuz 2016'yı kapsıyorsa, bu tarih açıkça madde metnine yazılmalıdır. Böylece maddenin geleceğe yönelik bir suç işleme sorumsuzluğu olarak anlaşılan anlatımı ortadan kaldırılmalıdır. Yetkili makamların sözlü beyanları kuşkusuz bağlayıcı değildir.
Hepimizin asli görevi
Kaldı ki sosyal medya mesaj ve yorumları okunduğunda, sokakta konuşulanlar dinlendiğinde azımsanmayacak sayıda kişinin bu maddenin kendilerine bu hakkı verdiğini sandıkları görülecektir. Çok büyük kitlenin ise huzursuzluğa ve güvensizliğe sevk edildiği anlaşılacaktır. Bu sosyal gerçeklik dahi, maddenin kapsamına ilişkin düzeltme yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Milli bir konuda inatlaşmak tüm topluma ve ülkemize geri dönülmez zararlar verir. Aziz vatandaşlarımızın canlarının, temel hak ve hürriyetlerinin zarar görmemesi Türkiye Barolar Birliği'nin ve Barolarımızın tek dileğidir. Bunu talep etmek de hepimizin asli görevidir.
TBMM derhal toplanmalı
Bu sebeplerle, olağanüstü gündemle toplanan Türkiye Barolar Birliği ve Baro Başkanları olarak diyoruz ki; OHAL derhal kaldırılmalıdır. 696 Sayılı KHK derhal geri çekmelidir. Tatilde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi derhal toplanmalıdır. Konuyu, milli bir mesele olarak ele almalıdır. Anayasa Mahkemesi yirmi altı yıllık içtihadını hatırlamalı, hukuk devletine sahip çıkmalı ve OHAL ile ilgili hiçbir hüküm içermeyen bu KHK'yı derhal incelemelidir. Türk Milleti'nin doğru bilgilendirildiği taktirde sağduyusunun galip geleceğine güveniyoruz. Milletimizin, hukukun evrenselleşmiş kurallarının sağladığı güven içerisinde birlik ve beraberlik halinde, huzurlu bir şekilde yaşayabilmesi adına sürecin takipçisi olacağımızı, halkımızı kimseden çekinmeden bilgilendirmeye devam edeceğimizi vatandaşlarımıza taahhüt ediyoruz.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.