1'İNCİ TUR OYLAMASI TAMAMLANDI

TBMM Genel Kurulunda, 18 maddelik Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin birinci tur görüşmeleri 9 Ocak Pazartesi günü başlamıştı. Günde yaklaşık 3 maddenin görüşüldüğü Genel Kurul aralıksız 7 gün sürdü. Anayasa değişikliği teklifinin birinci tur görüşmelerinin bugün tamamlanması ile birlikte TBMM İçtüzüğü gereği, iki gün ara verildikten sonra ikinci tur görüşmelere başlanacak.

5’te 3 çoğunluğu ile Soruşturma Komisyonu kurulabilecek

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin 1'inci tur oylamasının tamamlanmasının ardından Ak Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Meclisin yetkilerinin zayıflatıldığı ve Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisi ile ilgili yapılan eleştirilere yanıt verdi. CHP’nin Meclisin yetkilerinin zayıflatıldığına ilişkin iddialarına yanıt veren Milletvekili Tunç; “Yürütmenin kanun teklif etme yetkisi kaldırılarak bu yetki münhasıran TBMM’ye ait olacak, Meclis Kanun koyma, değiştirme ve kaldırma, bütçeyi onaylama yetkisine sahip olmaya devam edecek. Cumhurbaşkanını, yardımcılarını ve bakanları görevleri ile ilgili bir suçtan dolayı soruşturabilecek. Meclisin salt çoğunluğu ile soruşturma önergesi verilebilecek.  5’te 3 çoğunluğu ile Soruşturma Komisyonu kurulabilecek. 3’te 2’sinin gizili oyu ile Yüce Divan kararı alabilecek. Meclis Araştırması, Meclis Soruşturması ve Soru önergeleri ile yürütmeyi denetleyebilecek” şeklinde ifade etti.

Sistemin tıkanması önlenecek

Cumhurbaşkanının meclisi fesih yetkisinin çarpıtıldığını söyleyen Tunç: “Cumhurbaşkanı Milletvekili seçimlerini yenileme kararı alırsa, kendi görevi de son bulacak, TBMM de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileme kararı aldığında, Milletvekili seçimleri yenilenecek. Birlikte seçime gidilerek sistemin tıkanması önlenecek, bu durum, Cumhurbaşkanı ile Meclis arasında denge-denetim sistemini getirecek, uzlaşmayı sağlayacak” şeklinde belirtti.

Milletin aklıyla alay etmek değil de nedir?

Milletvekili Tunç: “Beş yıl için seçimle gelen, 2 defadan fazla seçilemeyen bir kişi nasıl diktatör olabilir? Cezai sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanı yerine, millete karşı siyasi sorumluluğu olan, Türkiye Büyük Millet Meclisine karşı cezai sorumluluk getirilen bir sistemde diktatörlük mümkün müdür? Türkiye Büyük Millet Meclisinin Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yenileyerek görevine son verebildiği bir yönetim sisteminde diktatörlük olabilir mi? Kanun teklif edemeyen, kanuna aykırı kararname çıkaramayan, bütçenin onaylanmasında yasamaya muhtaç olan, yaptığı işlemler yargı denetimine tabi bir cumhurbaşkanının diktatör olacağını iddia etmek milletin aklıyla alay etmek değil de nedir?”