15 TEMMUZ “ŞEHİTLERİ ANMA GÜNÜ” OLARAK İDRAK EDİLECEK
Ak Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, 2016 yılının değerlendirmesini yaptı. 15 Temmuz gününün önemine değinen Manav, 15 Temmuz’un “Şehitleri Anma Günü” olarak idrak edileceğini belirtti.
03 Ocak 2017 Salı 10:09
2016 yılında ülkemizin büyük sıkıntılı süreç yaşadığını belirten Ak Parti İl Başkanı Hüseyin Manav, 15 Temmuz gününün önemine değindi. Manav, konuşmasında: “15 Temmuz 2016 tarihinde ülkemiz, tarihinin en vahim hadiselerinden birini yaşamış, kanlı ve başarısız bir darbe girişimine tanıklık etmiştir. 15 Temmuz akşamı TSK içindeki FETÖ terör örgütüne bağlı bir cunta ve etkileri altına aldıkları unsurlar bir kalkışma başlatmışlardır. Bu hain yapı; esas itibarıyla milletimize, milli iradeye, aynı zamanda Başkomutan olan seçilmiş Cumhurbaşkanımıza, Türkiye Cumhuriyeti’nin meşru hükûmetine ve vatansever güvenlik güçlerimize karşı darbe girişiminde bulunmuştur. Tarihimizde yaşanan darbeler hepimizin malumudur ve istisnasız hepsi ülkemize büyük zarar vermiştir. Ancak 15 Temmuzda yaşanan başarısız darbe girişimi, önceki darbelerden ve darbe girişimlerinden çok ötede bir farklılık göstermiştir. Milli bütçeden maaş alan, silah ve teçhizat tedarik eden bir grup üniformalı terörist, düşmanca bir tavırla silahlarını milletimize doğrultmuştur. Hain ve alçak saldırılarda eldeki son verilere göre 246 vatandaşımız şehit olmuş, 2185 vatandaşımız ise yaralanmıştır. Şehitlerimizin 179’u sivil, 62’si polis, 5’i askerdir. Yaralılarımızın 2030’u sivil vatandaşlarımızdır. Yaşanan hadisenin hukuki ifadesi vatana ve millete ihanettir” şeklinde ifade etti.
Milletimiz kendisine yakışan tavrı ortaya koymuştur
15 Temmuz’un dünya siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Manav: “İnsan havsalasının alamayacağı ölçüde vahşet içeren bu ihanet, tüm boyutları ile gereği yapılmak üzere kovuşturulmakta ve soruşturulmaktadır. Bu hunhar darbe teşebbüsü ile ihanetçi şebeke, ülkemizin tüm kurumlarını, kazanımlarını ve değerlerini hedef almıştır. Millete duydukları düşmanca hislerin açık bir göstergesi olarak, milli iradenin sembolleri olan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi hedef alınmış ve Gazi Meclisimiz tarihinde ilk defa bu alçak çete tarafından savaş uçakları ile bombalanmıştır. Savaşta düşman ordularının dahi yapmadığı saldırıları, silahlı kuvvetlerimiz içinde yuvalanmış bir ihanet şebekesi yapabilmiştir. Aziz milletimiz varlığına, istiklaline ve istikbaline kasteden bu darbe girişimine karşı ilk andan itibaren kendisine yakışan tavrı ortaya koymuştur. Doğrudan milletimiz tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanımız ve Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile meşru Hükûmetimizin Başbakanı ve Genel Başkanımız Sayın Binali Yıldırım tarafından yapılan çağrılara uyan milletimiz sokaklara çıkmıştır. Aziz milletimiz her bakımdan gayrimeşru bu darbe girişimine karşı egemenlik hakkına sahip çıkmıştır. Tanklara, savaş uçaklarına ve helikopterlerine göğsünü siper eden halkımız, bu vahim teşebbüsü püskürtmüş ve hain kalkışmayı akamete uğratmıştır. Milletimizin bu asil duruşu; bir yandan demokrasi yürüyüşümüzü tahkim etmiş, diğer yandan dünya siyasi tarihine son derece kıymetli bir sayfa olarak yazılmıştır” dedi.
15 Temmuz “Şehitleri Anma Günü” olarak idrak edilecek
Halkın iradesinin tankların gücünü yendiğini söyleyen Manav: “15 Temmuz akşamı ve izleyen süreçte dünyada eşine az rastlanır bir onur mücadelesi verilmiştir. Kahraman polisimiz ve bu üniformalı terörist güruhu ile karıştırılmaması gereken askerimiz görevini şerefle yapmıştır. Ancak, asıl belirleyici mücadeleyi, canı pahasına, silahsız sivil halk ortaya koymuştur. Doğabilecek vahim sonuçları derin feraseti ile kavrayan milletimiz, vatanına sahip çıkmış ve geleceğini kurtarmıştır. Medya organlarımız bu süreçte son derece olumlu bir sınav vermiştir. Darbeci güçlerin TRT’yi ele geçirmeleri ve bildiri okutmalarına rağmen, özel TV kanallarının yaptığı yayınlar halkımızın doğru bilgilenmesini sağlamış, darbecilerin algı operasyonlarını boşa çıkarmıştır. 15 Temmuz bir demokrasi zaferidir. Bu zafer, herhangi bir kesimin veya partinin değil, tüm milletindir. Hepimizindir. İktidarı ve muhalefetiyle siyasi partilerimizin hain darbecilere karşı birlik içinde olması, ülkemiz siyasetinin ulaştığı demokratik olgunluk düzeyini tüm dünyaya göstermiştir. Yaşanan bu tecrübe, tarihimizde bir ilktir ve gelecek nesillere bırakacağımız son derece anlamlı bir siyasi kazanım ve miras olacaktır. Yaşananlar hiçbir zaman unutulmayacak, 15 Temmuz “Şehitleri Anma Günü” olarak idrak edilecektir. 15 Temmuz’dan sonra milletimiz ve demokrasimiz çok daha güçlü, ülkemiz çok daha itibarlıdır. Yaşananlar darbeyi engellediği gibi, bundan sonra böyle haince eylemlere girişme gafleti gösterebileceklere de büyük bir ders olmuştur. Darbeci çete hiç beklemediği bu milli tavır karşısında ezilmiş ve zelil bir şekilde teslim olmak zorunda kalmıştır. Darbeciler süratle adalete teslim edilmiş, adli makamlarca çok sayıda tutuklama kararı verilmiştir” şeklinde ifade etti.
Asla izin verilmeyecek
İhanet şebekesini adalet önüne çıkarmak için gerekli tüm girişimlerin yapıldığını belirten Manav: “Hükûmetimiz, devlet içinde yuvalanmış PDY/FETÖ’ye karşı büyük ve kararlı bir temizlik operasyonu başlatmıştır. Yaşanan ihaneti planlayanlar, icra edenler, şu veya bu ölçüde katkı ve destek verenler, hukuk devleti içinde adil bir yargılama sürecinde hesap vereceklerdir. Vatan ve millet düşmanları, yaptıklarının bedelini en ağır şekilde mutlaka ödeyeceklerdir. İhanet şebekesinin yurtdışında bulunan başını ülkemize getirmek ve adaletin önüne çıkarmak için gerekli tüm girişimler sürdürülmektedir. Darbe girişimi başarısızlık ile sonuçlanmış olmakla birlikte, tehlike ve tehdit henüz tam olarak ortadan kalkmış değildir. Bu şuurla, günlerdir meydanları dolduran aziz milletimiz, demokrasi nöbetine aralıksız devam etmektedir. Tehlike ve tehdit ortadan kalkıncaya kadar, demokrasi nöbetinin devam etmesi büyük önem taşımaktadır. Uykusuz geçen gecelerimiz, gelecek nesillerin rahat uyuması içindir. Başarısız darbe girişiminin devamında, hain çete ve işbirlikçileri milli birliğimizi ve istikrarımızı hedef alan yeni birtakım provokasyonlar yapabilirler. Etnik veya mezhebi ayrıştırma çabalarına karşı hepimizin uyanık olması şarttır. Puslu hava bekleyen terör örgütlerine karşı tedbiri elden bırakmamak gerekmektedir. Algı operasyonlarıyla toplumsal gerilim oluşturulmaya ve milli birliğimiz zedelenmeye çalışılmaktadır. Yalan ve kaynağı belirsiz haberlerle, darbe girişimini hafife alma ve anlamını saptırma çabası başarısızlığa mahkûmdur. Teröre ve sanal ortamdaki saldırılara karşı tüm milletimizi teyakkuzda olmaya davet ediyoruz. Tankları kahramanca püskürten milletimiz, basireti ve feraseti ile kışkırtmaları ve sanal saldırıları da boşa çıkaracaktır. Ekonomik spekülasyonlar üzerinden ülkemizin istikrarını bozmaya çalışanlara da asla izin verilmeyecektir” dedi.
Meclisimizin onayına sunulacak
Terör örgütlerine yönelik mücadelenin devam edeceğini söyleyen Manav: “Uluslararası çevreleri etkisi altına almaya çalışan algı operasyonlarına karşı gerçekleri ortaya koymaya devam edeceğiz. Bu çerçevede, sapkın FETÖ zihniyetini ve yapılanmasını tanıtmak için gerekli çalışmalar, güçlü ve etkin şekilde devam edecektir. Ekonomi başta olmak üzere, halkımızın hayatını etkileyen tüm alanlarda darbe girişiminin oluşturduğu izleri en kısa sürede ortadan kaldıracağız. Gerekli adımları hızla atarak, eskisinden daha azimli bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Karşı karşıya bulunduğumuz tehlikenin ve tehdidin en kısa sürede tamamen bertaraf edilmesi temel hedefimizdir. Demokrasimizin korunması, halkımızın huzur ve güvenliğinin süratle sağlanması için hükûmetimiz tarafından üç ay süreyle Olağanüstü Hal (OHAL) Kararı alınmış ve bu karar Meclisimizde onaylanmıştır. OHAL, esas itibarıyla FETÖ ve diğer terör örgütleri ile etkin bir mücadelenin hukuk içinde verilmesine hizmet edecektir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde (madde 15) ve Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesinde (madde 4) yer alan OHAL mekanizması, ihtiyaç olduğunda birçok demokratik ülkede başvurulan hukuki bir mekanizmadır. Nitekim son dönemlerde Fransa terör saldırıları karşısında OHAL ilan etmiş ve bunu altı ay uzatmıştır. Alınan OHAL kararı geçmiş ile karıştırılmamalıdır. Son OHAL kararı millete değil devlete yönelik olup, teröre ve devlet içinde yuvalanmış çetelere karşı uygulanacaktır” ifadelerini kullandı.
Teşekkürü borç biliyoruz
Sabır ve başsağlığı dileyen Manav: “OHAL, mevcut tehdidin tümüyle bertaraf edilmesini sağlayacağı gibi, bir daha benzer ihanetler yaşanmaması için gerekli adımların atılmasına da hizmet edecektir. Sonuç olarak; 15 Temmuz, planlandığı gibi hain bir darbenin gerçekleştiği gün olmamış, bilakis şanlı bir halk direnişi ile, Demokrasi Bayramı sıfatını hak eden bir gün olarak tarihimize geçmiştir. Bu vesile ile ülkemizi bu büyük badireden koruyan yüce Rabbimize şükrediyor, geleceğe çok daha emin adımlarla yürümemizi sağlayan aziz milletimize minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Bizlere onurlu bir gelecek bırakmak için en değerli varlıklarını feda eden Şehitlerimize Cenabı Allahtan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize sabır ve başsağlığı diliyoruz. Gazilerimize acil şifa, sağlık ve uzun ömürler niyaz ediyoruz. Şehitlerimizin bizlere bıraktığı kutlu emanetlerini bir an dahi yere düşürmeyeceğimize söz veriyoruz. Kahramanlık ve demokrasi destanı yazan, tankların karşısında diz çökmeyen bu aziz milletin fertleri olmaktan dolayı büyük bir şeref duyuyoruz. Darbe girişiminin bertaraf edilmesinde duruşları ve eylemleri ile katkı veren tüm kişi ve kesimlere teşekkürü borç biliyoruz” dedi.
Hiçbir hain çete ve oluşum bizi kutlu yolumuzdan alıkoyamayacaktır
Manav, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Milletimizin direnişine liderlik yapan Başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a; hükûmet üyelerine; darbeye karşı açık tavır alan tüm siyasi partilerimize ve milletvekillerimize; başta kahraman polis teşkilatımız olmak üzere, tüm kamu kurum ve kuruluşlarımıza; kanunsuz talimatlara boyun eğmeyen askerimize ve komutanlarımıza; yargı mensuplarına; halkımızın aldatılmasına izin vermeyen yazılı ve görsel yayın organlarımıza; darbecilere karşı halkla birlikte olan yerel yönetimlerimiz ve meslek kuruluşlarımız ile sivil toplum kuruluşlarına, en kalbi takdir ve şükranlarımızı sunuyoruz.15 Temmuzda milletimiz kazanmış, Türkiye kazanmış, milletimizin tüm fertleri kazanmıştır. İktidarı, muhalefeti ve bu vatanı seven tüm kesimler ile hep birlikte daha emin, özgür ve müreffeh bir gelecek inşa edeceğiz. İç siyasette milli birlik duygularını pekiştiren gelişmeler, farklı kesimler arasında oluşan diyalog, demokratik standartlarımızı yükseltme konusunda bizlere yeni imkânlar sunmaktadır. Bir yandan huzur ve güven ortamını tam anlamıyla tesis ederken, diğer yandan ülkemizin her alanda ilerlemesi için çabalarımızı artırarak sürdüreceğiz. 2023, 2053 ve 2071 hedeflerimize ulaşma yolundaki proje ve reformlarımıza daha kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Hiçbir hain çete ve oluşum bizi kutlu yolumuzdan, bu aziz millete hizmet etmekten alıkoyamayacaktır.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 5 Mayıs 2013 Ajans Bartın
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.