15 TEMMUZ DEMOKRASİ VE MİLLİ BİRLİK GÜNÜ KUTLANDI

15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında bir dizi etkinlik düzenlendi. Etkinlikler çerçevesinde ilk olarak 14 Temmuz Salı günü Gölbaşı Özel Harekat Daire Başkanlığı’na 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında yapılan saldırıda, şehit edilen Cami İmam Hatibi Mustafa Yaman adına Çubuklu Köyü Camii’nde öğle namazı öncesi Mevlid-i Şerif okundu.

15 Temmuz Şehidi kabri başında anıldı

15 Temmuz Şehidi Cami İmam Hatibi Mustafa Yaman, ailesi tarafından Çubuklu Köyü Camiinde okutulan Mevlid-i Şerifin ardından Bartın´ın Kumluca Beldesi´nde bulunan kabri başında dualarla anıldı. Anma etkinliğine Bartın Valisi Sinan Güner, Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, Ulus Kaymakamı Anıl Alkal, İl Jandarma Komutanı Albay Fahri Semiz, İl Emniyet Müdürü Çetin Bozkuş, kamu kurum ve kuruluştan temsilciler ile çok sayıda vatandaş katıldı.

Şehitlerimiz için dua edildi

Etkinlikler çerçevesinde 15 Temmuz Çarşamba günü ise Aşağı Camii’nde (Şadırvan Camii) Şehitlerimizin ruhu için öğle namazından önce öncesi Mevlid-i Şerif ve Kur’an’ı Kerim hatim duası okundu. 15 Temmuz hain darbe girişimi gecesi vatanı ve milletinin bekası uğruna şehadete eren şehitlerimiz ve tüm şehitlerimiz için dualar edildi. Gerçekleştirilen ikramın ardından buradaki program sona erdi. Yine aynı gün öğle namazı sonrası saat 13.30’da Vali Sinan Güner ve beraberinde protokol üyeleri tarafından Merkez Şehitliği ziyaret edildi. Okunan Kur’an-ı Kerim ardından İl Müftü Yardımcısı Hulusi Güner tarafından tüm şehitlerimizin ruhuna ithafen dua edilerek şehitlerimizin kabirlerine karanfil bırakıldı.

“15 Temmuz İhaneti ve Milletin Zaferi”

Saat 14.00’da Kültür Merkezi’nde Prof. Dr. Kudret Bülbül’ün katılımıyla “FETÖ Kültürel bir ihanet şebekesi” adlı ve 15 Temmuz Demokrasi Gazisi Sabri Gündüz’ün katılımıyla da “15 Temmuz İhaneti ve Milletin Zaferi” adlı panel gerçekleştirildi. Panele Vali Yardımcısı Abdullah Akdaş, Garnizon Komutan V. Dz. Alb. Erkan Şahin, Belediye Başkanı Cemal Akın, Cumhuriyet Başsavcısı Faruk Kaynak, Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun, Kaymakam Adayları Özgür İşçimen ile Eray Gürsoy, İl Emniyet Müdürü Çetin Bozkuş, İl Jandarma Komutanı J.Alb. Fahri Semiz, Sahil Güvenlik Batı Karadeniz Grup Komutanı Yb. Safa Söylem, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun, Ulus Belediye Başkanı Hasan Hüseyin Uzun, İl Özel İdaresi Genel Sekreter V. Metin Çetin, Siyasi Parti İl Başkanları, Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ekrem Altunok, protokol üyeleri, öğretim görevlileri, basın mensupları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması ile başlayan panelin açılış konuşması Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun tarafından yapıldı. Panele konuşmacısı olarak katılan Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kudret Bülbül tarafından “FETÖ: Kültürel Bir İhanet Şebekesi” konulu, 15 Temmuz Demokrasi Gazimiz Sabri Gündüz tarafından “15 Temmuz İhaneti ve Milletin Zaferi” konulu konuşmalar yapıldı. Vali Yardımcısı Abdullah Akdaş, Rektör Prof. Dr. Orhan Uzun ve protokol üyeleri tarafından katılımları dolayısıyla Prof. Dr. Kudret Bülbül ile 15 Temmuz Gazimiz Sabri Gündüz’e Teşekkür Belgesi ile plaket verildi.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü temalı fotoğraf sergisi” açıldı

Yine aynı saatte Hükümet Caddesi’ndeki eski belediye binası önünde “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü temalı fotoğraf sergisi” açıldı. Gün boyu açık kalan sergi vatandaşlar tarafından büyük ilgi gördü.

“15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Konvoyu” gerçekleştirildi

Saat 19.45’de Valilik önünden başlayıp Cumhuriyet Meydanı’nda sona eren “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Konvoyu” gerçekleştirildi. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Konvoyunda Vali Sinan Güner, ilimiz protokol üyeleri, kamu kurum müdürleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşımız Valilik önünde oluşturduğu araç konvoyu ile Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen anma törenlerine katılmak üzere hareket etti. Güzergah boyunca bayraklarla donatılmış araçlarda genci, yaşlısı Bartınlılar marşlar eşliğinde yüreklerde sonsuz vatan sevgisiyle Demokrasi ve Milli Birlik Gününde Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldi. Saat 20.45’de ise Cumhuriyet Meydanı’nda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Etkinlikleri yapıldı. Burada saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayacak olan program, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında darbeciler tarafından şehit edilen güvenlik güçleri ve vatandaşlar için Kur’an’ı Kerim Tilaveti okunmasıyla devam etti. Kur’an’ı Kerim Tilaveti’nin ardından protokol konuşmaları gerçekleştirildi.

Allah’a hamd olsun ki kirli emellerine ulaşamadılar

 Programda ilk olarak değerlendirmelerde bulunan Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Ekrem Altunok; “Bugün 15 Temmuz darbe girişiminin 4. yıl dönümüdür. 15 Temmuz’da milletimiz tarihin en büyük imtihanlardan birini hamdolsun alnının akıyla vermeyi başarmıştır. Uçağa, helikoptere, tanka sadece kalbindeki imandan aldığı güçle karşı koyan milletimiz 15 Temmuz 2016’da gün ağırmadan darbecileri hüsrana uğratmıştır. 15 Temmuz gecesi Türkiye'yi karanlığa gömmek istediler ama başaramadılar. Allah kurdukları tuzakları sahiplerinin başlarına geçirdi. Türkiye'de devletin sahibinin de istiklal ve istikbalimizin teminatının da milletimiz olduğunu 15 Temmuz'da bir kez daha gördük. O gece iman gücümüz, millet olmanın verdiği inanç ve devlet büyüklerimizin verdiği güvenle bayrağımıza, bağımsızlığımıza ve devletimize sahip çıkarak, Türk milletinin gücünü yeniden gösterdik. Tarihimizde defalarca ortaya çıkarttığımız birlik ve beraberlik ruhunu 15 Temmuz’da Türkiye’nin dört bir yanında yeniden gösterdik. Herkes gördü ki Türk milleti asil kanlarıyla suladığı bu vatan toprağının bir karşını bile teslim etmez. Ve yine gördüler ki bu millet demokrasiye göz dikenlerin asla hakimiyetine girmez. Allah’a hamd olsun ki kirli emellerine ulaşamadılar. Üzerimizde hain emelleri olan, kaos ve kargaşa ortamı yaratmak isteyenlere Mevlam fırsat vermesin. Bu birlik ve beraberliğimizi bozmasın. Bu duygu ve düşüncelerle FETÖ terör örgütü mensuplarına kahramanca karşı koyarken şehit edilen 251 vatandaşımıza ve tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sağlık ve afiyet diliyorum” dedi.

Tarihsel bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir

Altunok’un konuşmasının ardından değerlendirmelerde bulunan Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın, şu ifadeleri kullandı; “Peyami Safa der ki: ‘İnsan saatlerce derdini anlatsa, bunun etkisi bir haykırış, bir çığlık kadar olamaz.'15 Temmuz Türkiye'nin çığlığıdır. 15 Temmuz, karanlık bir planın; istismar ve takiyye fanusuna saklanmış hain bir terör örgütünün Türkiye'yi yıkma teşebbüsü ve tertibidir. Tarihsel bir hesaplaşma, tarifsiz bir hıyanettir. 15 Temmuz gecesi, Askeri kamuflaj içine saklanmış dar bir kadro, bir avuç yılan milletimize ateş saçmış; milli kurum ve kuruluşlara acımasızca saldırmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisimiz defalarca bombalanmış, kurşun yağmuruna tutulmuştur. Tarih sayfalarını karıştırdığımızda örneğine neredeyse hiç rastlanmayacak alçaklıklar, akla hayale sığmayan şiddet dolu sahneler, meşum ve melun 15 Temmuz gecesinde yaşanmıştır. 15 Temmuz 2016 gecesi uzun asırlar boyunca milli hafızalardan çıkmayacak vahim hadiselere, vandal saldırılara, vahşet dolu teşebbüs ve tertiplere sahne olmuştur. Tam dört yıl önce, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin içine sirayet etmiş ipotek ve icazet altındaki dar bir kadro devleti işgal, iç barış ve huzur ortamını imha etmek için harekete geçmiştir.

 Sevr'de dayatılan imha planları 15 Temmuz'da yeniden gün yüzüne çıkarıldı

15 Temmuz'da felaketimiz projelendirildi, 15 Temmuz'da son nefesi vermemiz gözlendi. FETÖ Terör Örgütü, milletimizin helali olan savaş uçaklarıyla saldırdı. Helikopterler tepemizde uçuştu, bombalar, kurşunlar üzerimize yağdı. 15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilmişti. İstanbul, 16 Mart 1920'de işgale uğramıştı. Biliniz ki, 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir kıyım ve yıkım hamlesiydi. Mondros'ta çerçevesi çizilip Sevr'de dayatılan imha planları 15 Temmuz'da yeniden gün yüzüne çıkarıldı. 105 yıl önce Çanakkale kıyılarına gelip üzerimize ateş saçanlar, aynı karanlık yolun yolcusudur.  Bunlar Müslüman Türk'ün canıyla beslenen, hayat  ve varlık haklarını çiğnemekle görevlendirilen yaratılmışların en aşağısı, en  alçağıdır. Son on yıldır hem içerden, hem de dışardan siyasi, ekonomik ve diplomatik dayatmalar kanalıyla ağır operasyonlara uğrayan ülkemizin 15 Temmuz’da iç kargaşa ve kaosa düşmesi, hatta bölünerek devrilmesi amaçlanmıştır.

Türk'e düşmana düşmanız

Zorlu bir coğrafyada yaşadığımız malum ve mazbut bir gerçektir.Yusuf Has Hacip bize öğüt verir: ‘Düşmanın varsa boş bulunma, düşmana düşman ol, düzgün ol düzgün insana.” Nitekim Türk'e düşmana düşmanız. Geçmişten tevarüs edilen husumet ve huzursuzlukların bugünkü zaman diliminde farklı yol ve yöntemlerle tedavülde bulunması devamlı surette tetikte ve teyakkuz halinde olmamızı gerektirmektedir. Fetihlerimizin intikamını, zaferlerimizin rövanşını almak için kuyruğa giren Türk düşmanlarının hiç boş durmadığı, ya doğrudan ya da devşirdikleri hainlerle rehavetimizi kollayıp müsait bir ortam yokladıkları bilinen bir husustur. Çağlar değişip tarih nehri hızla aksa da karanlık senaryoların hep aynı, değişenin ise sadece zulüm figüranları olduğu bellidir, milli bellekte bütünüyle mahfuzdur. Gelişmelere tarih şuuruyla bakıldığında her meseleyi kolaylıkla tasnif ve tefrik etmek elbette mümkün ve mutlaktır. Ama unuttukları, ihmal ettikleri Türk milletinin asaleti ve gücüdür. Türklüğe kefen biçen eli ve emeli kanlı güçlerin tezgâh ve oyunları defalarca bozulmuş, buruşturulmuş ve musallat olan bela def edilmiştir.

İhanetçilere bu aziz vatanı dar eden Türk Milledir

Vatan sahipsiz değildir, millet yetim değildir, devlet öksüz değildir. Tarih boyunca yurduna alçakları uğratmamak uğruna göğüslerini siper eden Türk Milleti, 15 Temmuz’da da tankın önüne dikildi, mütecaviz ve melun girişime “dur” dedi. 15 Temmuz akşamı bu hain kalkışmaya, bu alçak tabloya suskun kalmayarak; Demokrasinin namusunu, Cumhuriyetin şeref ve kazanımlarını koruyan, tankların önüne yatan, kurşunların üzerine kahramanca yürüyen, ateşe, kine, nifaka kafa tutan, ihanetçilere bu aziz vatanı dar eden Türk Milledir. Darbecilerin gasp ettiği tanklar altında ezilseler de teslim olmayan, korsan savaş uçaklarının sortileri ve sonik patlamalarına boyun eğmeyen, helikopterlerden açılan ateşlere hedef olsa da korkmayan, meydanlarda, yollarda, köprülerde direne direne devleşen aziz millet evlatlarıyla ne kadar övünsek azdır. 15 Temmuz’da ihanet imanı yenememiştir. 15 Temmuz’da batıl Hakk’ı alt edememiştir. Milli birlik ve dayanışma ruhu “şerefsiz akını” yerle bir etmiştir. Türk milleti vatanında Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’ndan sonra ilk kez namus ve haysiyet müdafaası yapmıştır. O gece okunan selalar Türk milletinin istiklal sancağının manevi ve maşeri temsili olmuştur. Bizim ne kaybedecek vatanımız, ne bölünecek milletimiz, ne de yıkılacak bir devletimiz vardır.

Milletin kaderi, devletle bir ve aynıdır

Ecdadımızın zamanlar üstü çağrısı da bu ilkesel kararlılığa dayanmaktadır. Üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanca hedeflerle çevrilmiş Türkiye’nin; milli birlik ve kardeşlik bağlarını güçlendirmekten, sanal anlaşmazlıkları zayıflatmaktan, tehlikeli kutuplaşmaları bertaraf etmekten başka seçeneği yoktur. Çare milli kucaklaşmanın her zemine taşınması ve bunun tecellisidir. Ankara Gölbaşı Özel Hareket Daire Başkanlığı'na, F-16 uçaklarıyla saldırıp Bartınlı kardeşimiz Mustafa Yaman ile birlikte 51 evladımızı şehit eden hainler, onların destekçileri, yardım ve yataklık yapan işbirlikçileri asla Türk milletini pes ettiremezler, sırtını yere getiremezler. Türk milleti, küresel mahfillerde yazılan senaryoların farkındadır. Dost görünümlü düşmanları, Müslüman kisveli müşrikleri, ağlaya sızlaya merhamet istismarı yapıp sonra da terörizmin sofrasına hizmetkârlık yapan takiye ustası hainleri tanımaktadır. Bu vatan üç beş teröristin keyif ve sözde vaazlarıyla düşmeyecektir. Zira bu vatan, toprağın kara bağrında sıradağlar gibi duranlarındır. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Ve üzerinde yaşadığımız topraklar vatandır, nitekim tertemiz şehit kanıyla yoğrulmuş, karılmış ve karışmıştır. FETÖ ve ihanet yoldaşı PKK, IŞİD, PYD ve YPG’nin şehit ettiği tüm kardeşlerimize Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. 15 Temmuz kalkışmasında şehit olan kahraman Ömer Halisdemir ile birlikte 251 vatan evladına, 2 bin 193 kahraman gazimize minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Allah hepsinden razı olsun. Bir kez daha bu meydandan haykırıyoruz. Tarih Türkler ile başlar, Türkler tarih yazar. Töreye yani devletine ve devlet hukukuna bağlı olan anlamına gelen Türk, gücün, dirayetin, umudun, zaferin de adıdır. Ne mutlu Türküm diyene.”

Milletimiz birliğine, dirliğine ve iradesine sahip çıkmıştır

Son olarak değerlendirmelerde bulunan Vali Sinan Güner; “FETÖ Terör Örgütü 15 Temmuz 2016 gecesi demokrasimize, halkın iradesine ve ülkemizin birliğine darbe vurmak için harekete geçmiş, aziz milletimiz, bu hain kalkışma karşısında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla meydanlara inerek birliğine, dirliğine ve iradesine sahip çıkmıştır. Milletimiz tarihten bu güne Malazgirt’te, Çanakkale’de İstiklal Harbi’nde olduğu gibi vatanı uğruna ödenmesi gereken bedeli FETÖ terör örgütünün bu hain kalkışmasında da hiç düşünmeden ödemiş ve bu uğurda 251 vatandaşımız şehit olmuş, 2.193 vatandaşımız ise gazilik onuruna ulaşmıştır. Bu hainlerin hesap edemediği şey milletimizin içindeki sonsuz iman ve sarsılmaz ruhtur.  Bu aziz millet inanç ve cesaretle tankları, uçakları ve mermileri hiçe sayarak dünyada ender görülen bir zaferi tarihin sayfalarına kanıyla ve canıyla yazdırmıştır. Bu zafer inanmışlığın ve adanmışlığın zaferidir. Liderinin çağrısına hiç tereddütsüz yanıt vererek demokrasisine, hukukuna ve devletine sahip çıkmanın haklı gurunu yaşayan bu milletin önünde saygıyla eğilmek ve onun için yılmadan ve azimle çalışmakta bizim görevimizdir.  Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 18 yılda gerçekleştirilen atılımlarla bu vatanın her köşesine bir anıt misali dikilen eserlerle, gücüne güç katan Büyük Türkiye, hedeflerinden uzaklaşmadan, hiçbir güç karşısında boyun eğmeden yoluna devam edecek, şanlı mazisinden aldığı edep ve irfan ile kendi öz vatanında parya olan mazlum milletlerin de her zaman yanında olacak, onların kalplerine ve gönüllerine taht kurarak kurtulmalarına da vesile olacaktır.  Başta FETÖ Terör Örgütü olmak üzere vatanımıza, bayrağımıza, birlik ve beraberliğimize kasteden her kim olursa olsun bunlarla mücadelemiz kıyamete kadar devam edecektir. Hainleri unutmak ve onlarla mücadelede gevşeklik göstermek bu topraklarda özgürce yaşamamızın yegane müsebbibi olan aziz şehitlerimizin hatırasına ihanetle eşdeğerdir. Bu duygu ve düşüncelerle bağımsızlığımız ve demokrasimiz uğruna mücadele veren 15 Temmuz ve tarih boyunca aynı ortak mukaddes değerlerimiz uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükran ve minnetle anıyor, en derin saygılarımı sunuyorum” dedi. Vali Güner’in konuşmasının akabinde saat 22.00’da Şehitlikten başlayıp Cumhuriyet Meydanı’nda sona erecek olan “15 Temmuz Şehitleri Sancak Koşusu” yapıldı.

Tüm camilerden sala okundu

15 Temmuz 2016’da hain darbe girişiminde vatandaşları sokağa çağırmak için minarelerden okunan sala, 4 yıl sonra saat 00.13’de ilimizdeki tüm camilerden bir kez daha okundu. Eş zamanlı il genelindeki tüm camilerden okunan sala ile 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri sona erdi. Gün boyu devam eden etkinlikler sırasında Türk Kızlayı Bartın Şubesi tarafından etkinliklere katılanlara ikramda bulunuldu.